SON DAKİKA

Başbakan Erdoğan Kırıkkale'de konuştu!

Başbakan Erdoğan Kırıkkale mitinginde halka seslendi.
04 Mart 2014, Salı - 16:51
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
 
Beni de kulaklarımdan tutup çekip getirecekmiş. Duymadınız mı? Sen kendine bak ya. Sen bir defa ayaklarının üzerinde durmasını bir öğren ya. Kendine bak. Bunlar yıllar yılı şu MHP'nin başındaki zat, işte gördünüz bir iktidar fırsatı yakaladı, 3,5 yıl kaldı sonra kaçtı gitti. Niye duramadın beş yıl? Hani beş yıl çalışacaktın?
 
"KAÇIP GİTTİNİZ"
 
Ey başkan be, sen bir kere bir fırsat yakaladın. Bu millet beş yıllığına koalisyon fırsatı verdi. Sonra kaçıp gittiniz. Ben size nasıl güveneyim ya. Sakarya depreminde, Düzce depreminde, Kocaeli depreminde batırdınız. Oradaki yolsuzlukların biri bin para. 42 milyar dolar görev zararı deyip millete yutturdular.
 
"BAKANIMA TALİMAT VERDİM ENGELLEDİK"
 
Suç olduğu halde bunlar, yasalara aykırı olduğu halde, insanlığa dürüstlüğe aykırı olduğu halde, tutturmuşlar bir kasettir gidiyorlar. CHP genel başkanı kimden aldılar görevi malum. Halef selef olduğu zat'ın kasetleri yayınlandığında yarım saat içerisinde durduran ben oldum. Bakanıma talimat verdim engelledik.
 
"BİR KADEH ATABİLİRSİNİZ" DEDİ YA
 
Eğer kapınıza geliyorlarsa onlara bir kaç kelime söyleyin. Sen hiç utanmıyor musun deyin? Buralardan hangi yüzle gidip geliyorsun? Yahu senin peşinde olduğun hocan bizim başörtümüze furuattandır dedi ya. Üniversiteye gidecekseniz başlarını açın dedi ya.
 
"O zaman bir kadeh de atabilirsiniz" dedi ya. Evet, evet. Bunlar için her yol meşru.
 
Ben de şimdi diyorum ki, bakınız gece yarılarında yurtlarında çocukları kaldırıp şahsıma beddua seansları yapıyorlarmış. Bize lanet okuyorlarmış. Bu öyle bir şeydir ki bumerang gibi. Döner sahibini bulur.
 
Kırıkkale'de de sokak aralarında konuşurken aynen bize lanet okuyorlarmış. Bunlara 30 Mart'a kadar 26 gün var.
 
Bakın işte burada Milliyet Gazetesi 27 aralık 2012. Reklam oluyor ama söylemek zorundayım. Başbakan'ı dinleyen hangi derin devlet diyor. Şimdi ben cevabını veriyorum. O derin devlet şimdi ortak hareket ettiğin derin devlet. Paralel devlet, paralel yapı.
 
Bak ne diyorlar şimdi? Ak Parti'ye oy vermeyin nereye verin? Ya CHP'ye ya MHP'ye.
 
Geliyorum şimdi bir diğerine. Yine aynı zat. CHP'nin genel müdürü. Türkiye Gazetesi'nde, "Başbakan'ın dinlenmesi çok vahim bir olay" İyi ki anladın be. Nasıl oldu bu? İşte buyurun, günaydın.
 
Geliyorum üçüncüsüne. Bakın bu çok enteresan. Hürriyet Gazetesi 20 Nisan 2011. Ortaklar biliyorsun beraber çalışırlar. ne diyor burada? Cemaatten Gülen'e mesaj: Cemaat saydamlaşsın. Kim diyor? CHP'nin genel müdürü. Bunlar bu. Bunlarda dürüstlük yok.
 
"TAHTAKALE'DE KASET SATICISI OLUR"
 
Bunlar kasetlerle dolaşıyorlar. Ben şimdi buradan bir şey söyleyeceğim. Bu Kılıçdaroğlu'nun ismini ağzıma almayacaktım, olayı anlatmak için. Bu CHP'nin genel müdüründen genel başkan olmaz. Bundan olsa olsa İstanbul Tahtakale'de kaset satıcısı olur.
 
MHP'nin genel başkanına geliyorum. MHP'ye gönül veren kardeşlerim Allah aşkına sizlere sesleniyorum. Peki bu MHP birinci dönem parlamentoya bile giremedi, oyları gene ortada. Hala siz bu adamın peşinde niye dolaşıyorsunuz ya. Bu adamla siz bir yere varamazsınız. Güven vermiyor, iftirayla siyaset olmaz.
 
"MİT MENSUPLARINI KELEPÇELİYORLAR"
 
Arada bir bakıyorsunuz CHP gezicilere sahip çıkıyor. En büyük dinleme skandalından bahsediliyor, ama ses yok. MHP'nin 450 mensubu dinlenmiş, tık yok. MHP il başkanları dinlenmiş diyoruz tepki yok. MHP niye susuyor? Neden tavır koymuyor? Vatana ihanet boyutuna ulaşan meselede MHP neden hala Pensilvanya'nın gölgesinde duruyor? Paralel bazı savcılar, MİT'in yardım götüren TIR'larına düşman götürüyormuş gibi saldırıyorlar. MİT mensuplarını kelepçeliyor, yere yatırıyor ve yetmiyor darp ediyorlar. Türkiye'nin en mahrem en gizli konuşmalarını dinliyor bunu servis ediyorlar. MHP şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacaksın? MHP vatansever olduğunu milliyetçi olduğunu ne zaman göstereceksin?
 
"BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİZ"
 
Hep birlikte ayakları dolandı, maskeleri düştü. 30 Mart'ta işte bunlara hesap sorma zamanıdır. Hiç merak etmeyin biz de hukuk yoluyla hesap soracağız. Burunlarından fitil fitil getireceğiz. Bu paralel yapının yolsuzluklarını özellikle
 
Kurban derilerinde nasıl yolsuzluk yaptıklarını, makbuzsuz topladıkları paraları nasıl kullandıklarını, şantajlarını tehditlerini tek tek ortalığa dökecek ve hesabını soracağız. Bir şey soruyorum. Sizden de cevabını istiyorum. Sakın ha, bunların dershanelerinde artık çocuklarınızı bırakmayın. Çekin alın çocuklarınızı. Yıllık rantları buradan 1 milyar dolardı. Tabi bu para gidince bunlar hoplama zıplamaya başladılar.
 
"ABONELİK MABONELİK NEYMİŞ BUNU GÖRSÜNLER"
 
Bunların gazetelerini de okumayın. Abonelik mabonelik neymiş bunu görsünler, ders alsınlar. Bu milletin mahremine girenlere gereken dersi verme zamanıdır. Ya bu ülkenin başbakanını cumhurbaşkanını genelkurmayını dinleme hakkın yok. Bakanlarını dinleme hakkın yok. Bunları bile dinlediler ya. Bizde güvenli hat diye bir olay vardı. Kriptolu telefonları bile dinlediler yahu. Bu casusluktur bu ajanlıktır. Bunlar kim adına çalışıyor?
 
"BİZİM ABLALARIMIZ NE GÜNE KALMIŞ YA"
 
İşte bunlara 30 Mart'taki cevap için ben diyorum ki, 26 gün kapı kapı dolaşalım. Bunlar bizim ablalarımızı da görsünler. Bizim ablalarımız var ya. Bizim ablalarımız ne güne kalmış ya. Bizim abilerimizi de görsünler. Bizim gençlerimizi de görsünler.
 
ERDOĞAN:
 
"Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatına alçakça, haince saldırı düzenliyorlar. Türkiye'nin en mahrem, en gizli stratejik konuşmalarını dinliyor, bunları servis ediyorlar. MHP, şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacaksın? MHP, vatansever olduğunu, milliyetçi olduğunu şimdi göstermeyeceksin de ne zaman göstereceksin?"
 
- "Hiç merak etmesinler, bunlar vatandaşı miting meydanından kovuyor, vatandaşım bunları 30 Mart'ta sandıktan kovacak. Vatandaşıma yumruk atıyor, vatandaş da İstanbul'da, Trabzon'da, Kırıkkale'de 81 ilde bunlara sandıkta yumruk vuracak"
 
- "(Mustafa Sarıgül) İstanbul bu isme hiç mi hiç tevessül etmedi. Şimdi sinirleri bozuk miting yapıyor. Orada alkışlamayan bir vatandaş var, alkışlamadı diye kızıyor. 'Teneke gibi orada ne duruyorsun? Çek git' diyor. Bir siyasetçi bunu der mi ya!"
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatına alçakça, haince saldırı düzenliyorlar. Türkiye'nin en mahrem, en gizli stratejik konuşmalarını dinliyor, bunları servis ediyorlar. MHP, şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacaksın? MHP, vatansever olduğunu, milliyetçi olduğunu şimdi göstermeyeceksin de ne zaman göstereceksin" dedi.
 
Erdoğan, partisi tarafından Kırıkkale'de düzenlenen mitingde, Milliyet gazetesinde 27 Aralık 2012'de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Başbakanı dinleyen hangi derin devlet?" yönündeki gazete kupürlerini göstererek şunları söyledi:
 
"Şimdi ben cevabını veriyorum: O derin devlet şimdi ortak hareket ettiğin derin devlet, paralel devlet. Paralel yapı. Bak şimdi ne diyorlar? AK Parti'ye o vermeyin. Ya nereye verin, CHP'ye ya da MHP'ye. Şimdi cevabını bulduk mu? Geliyorum şimdi bir diğerine. Yine aynı zat. Bu da Türkiye gazetesi  (diğer bir gazete kupürünü göstererek) 27 Aralık 2012, burada ne diyor bu genel müdür, 'Başbakanın dinlenmesi çok vahim bir olay.' İyi ki anladın, iyi ki! Nasıl oldu. İşte buyurun. Geliyorum üçüncüsüne  (başka bir gazete kupürünü göstererek), bakın bu çok enteresan. Bu da Hürriyet gazetesi, 2 Nisan 2011 ortaklar biliyorsun, beraber çalışıyorlar. Ne diyor? "Cemaat saydamlaşsın" Bunu diyen kim? Yine CHP'nin genel müdürü. Bunlar bu. Bunlarda dürüstlük yok. Bunlarda takiye var."
 
-"Dürüstlükle siyaset olur. Halk dürüst lider arıyor"-
 
Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanı olamayacağını, İstanbul Tahtakale de kaset satıcısı olacağını dile getiren Erdoğan, MHP'li seçmenlere de seslenerek şöyle devam etti:
 
"Yıllardır bu zat, bu partinin genel başkanı değil mi ya! Bu MHP birinci dönemde meclise giremedi. Şu andaki oyları yine ortada. Ya hala siz bu adamın peşinden niye dolaşıyorsunuz? Bu adamla siz bir yere varamazsınız. Niye? Güven vermiyor, itimat telkin etmiyor. İftira ile siyaset olmaz. Dürüstlükle siyaset olur. Halk dürüst lider arıyor, dürüst. Sen Düzce depreminde, Sakarya depreminde, Kocaeli depreminde rezil rüsva edeceksin ama AK Parti Van depremini bir yılda toparlayacak. Simav depremini bir yılda toparladık. Bingöl depremini bir yılda toparladık ve bu şehirleri yepyeni şehirler haline getirdik. Biz buyuz."
 
-"Adam olan çıkar güneşe kendi gölgesini kendi yapar"-
 
Erdoğan, bazı vatandaşların Kılıçdaroğlu'na boşuna "Çarkçıbaşı Kemal" demediğini, Kılıçdaroğlu'nun sabah başka, akşam başka, geçen yıl başka, bu yıl başka şeyler söylediğini dile getirerek "Şimdi bunların İstanbul’da belediye başkan adayı var. Yolsuzluk yaptığı için CHP'den atılmıştı. Hatta bu genel müdür de klasörlerin önünde poz veriyordu. Rapor hazırlatmıştı. Şimdi bunu İstanbul'a aday yaptılar. Geçenlerde Trabzonlular gecesinde Trabzonlular yuhalayınca hemen pılıyı pırtıyı toplayıp gitti" dedi.
 
Paralel yapının CHP ile anlaşarak İstanbul'da yolsuzluğu tescillenmiş bir şahsı aday yaptığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"İstanbul bu isme hiç mi hiç tevessül etmedi. Şimdi sinirleri bozuk miting yapıyor. Orada alkışlamayan bir vatandaş var, alkışlamadı diye kızıyor. 'Teneke gibi orada ne duruyorsun? Çek git' diyor. Bir siyasetçi bunu der mi ya! Değerli kardeşlerim, Trabzonlular gecesinden çıkarken bir vatandaşa yumruk atıyor. Hiç merak etmesinler, bunlar vatandaşı miting meydanından kovuyor, vatandaşım bunları 30 Mart'ta sandıktan kovacak. Vatandaşıma yumruk atıyor, vatandaş da İstanbul'da, Trabzon'da, Kırıkkale'de 81 ilde bunlara sandıkta yumruk vuracak."
 
Neşet Ertaş'ın "Gölgeye girenin gölgesi olmaz. Adam olan çıkar güneşe kendi gölgesini kendi yapar" sözlerini aktaran Erdoğan, MHP'nin durumunun da böyle olduğunu, susarak sessiz kalarak CHP'nin ve "Pensilvanya'nın" gölgede durumu idare etmeye çalıştığını söyledi.
 
-"30 Mart, bunlara hesap sorma zamanıdır"-
 
Erdoğan, MHP'nin usulsüz dinlemeler konusunda da sessiz kalmasını da eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"MHP neden susuyor? Bu kadar önemli konuda neden tavır koymuyor? Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren, vatana ihanet boyutuna ulaşan bir meselede MHP neden hala Pensilvanya'nın gölgesinde duruyor? 
Paralel bazı savcılar, Milli İstihbarat Teşkilatımızın Suriye’deki Bayır Bucak Türkmenlerine yardım götüren tırlarına sanki düşman tırıymış gibi saldırıyorlar, MİT mensubu yüzbaşıyı, üsteğmeni yere yatırıyor, ellerini kelepçeliyor, yetmiyor birde darbediyorlar. Türkiye'nin Milli İstihbarat Teşkilatına alçakça, haince saldırı düzenliyorlar. Türkiye'nin en mahrem, en gizli stratejik konuşmalarını dinliyor, bunları servis ediyorlar. MHP, şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacaksın? MHP, vatansever olduğunu, milliyetçi olduğunu şimdi göstermeyeceksin de ne zaman göstereceksin? Ama birlikte çuvalladılar, hep birlikte ayakları dolandı, maskeleri düştü. İşte 30 Mart, bunlara hesap sorma zamanıdır."
 
'Bu darbe girişimini onların burunlarından fitil fitil getireceğiz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Bu paralel yapının yolsuzluklarını özellikle ortaya çıkaracağız. Kurban derilerinde nasıl yolsuzluk yaptıklarını, himmet adı altında makbuzsuz topladıkları paraları nasıl kullandıklarını, şantajlarını, tehditlerini bütün illegal işlerini tek tek ortalığa dökecek ve bunun da hesabını soracağız''
- ''26 gün kapı kapı dolaşalım. Gençler kapı kapı dolaşalım, hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşalım, beyler kapı kapı dolaşalım. Bunlar ablaları da görsünler, bizim ablalarımız var, bizim ablalarımız ne güne kalmış. Bizim abilerimizi de görsünler, bizim gençlerimizi de görsünler''
 
- ''Kırıkkale'ye, şimdi size müjdesini veriyorum, Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ni kuruyoruz. Arsa tahsisi çalışmalarını tamamladık, diğer çalışmalarımız da kademe kademe devam ediyor. İnşallah bu organize sanayi bölgesiyle Kırıkkale silah sanayinde merkez olacak, ciddi bir istihdam sağlayacak''
 
 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu darbe girişimini onların burunlarından fitil fitil getireceğiz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Bu paralel yapının yolsuzluklarını özellikle ortaya çıkaracağız. Kurban derilerinde nasıl yolsuzluk yaptıklarını, himmet adı altında makbuzsuz topladıkları paraları nasıl kullandıklarını, şantajlarını, tehditlerini bütün illegal işlerini tek tek ortalığa dökecek ve bunun da hesabını soracağız'' dedi.
 
Erdoğan, partisinin Kırıkkale Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, hukuk yoluyla hesap soracaklarını belirterek, ''Bu darbe girişimini onların evelallah burunlarından fitil fitil getireceğiz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Bu paralel yapının yolsuzluklarını özellikle ortaya çıkaracağız, kurban derilerinde nasıl yolsuzluk yaptıklarını, himmet adı altında makbuzsuz topladıkları paraları nasıl kullandıklarını, şantajlarını, tehditlerini, bütün illegal işlerini tek tek ortalığa dökecek ve bunun da hesabını soracağız'' diye konuştu.
 
Bu ülkeye ihanete kalkışanın bedelini ödeyeceğini belirten Erdoğan, ''Bugün, Kırıkkale'de bir şey soruyorum. Sizden de cevabını bekliyorum. Sakın ha bunların dershanelerinde artık çocuklarınızı bırakmayın, çekin alın çocuklarınızı. Bunların okullarına çocuklarınızı göndermeyin. Buna var mıyız? Şöyle ellerinizi bir göreyim. Var mıyız? Mesele bu, mesele bu. Yıllık rantları buradan 1 milyar dolardı. Tabi bu para gidince bunlar hoplamaya, zıplamaya başladılar'' dedi.
 
''Bize devletin okulları yeter'' diyen Erdoğan, hafta sonlarında Milli Eğitim Bakanlığı olarak, cumartesi, pazar günlerinde ücretsiz takviye dersleri verileceğini belirtti. Öğretmenlere de bunun bedelinin devlet olarak ödeneceğini ifade eden Erdoğan, ''Göndermeyin bunların dershanelerine, çekin alın çocuklarınızı. Bunların gazetelerini de okumayın. Gazetelerine de gereken dersi verin. Abonelik, mabonelik neymiş görsünler, ders alsınlar. Çünkü bu milletin mahremine girenlere gereken dersi verme zamanıdır. 30 Mart, bunun için çok önemli'' diye konuştu.
 
Bu olayın kendilerine birçok şeyleri öğrettiğini belirten Erdoğan, ''İnşallah 30 Mart'ta gereken dersi zaten sandıkta da alacaklar. Hiç merak etmeyin. Bu ülkenin huzuruna, istikrarına, ulusal güvenliğine el uzatan cevabını alır'' dedi.
 
-''Bizim ablalarımız ne güne kalmış''
 
Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin gizli görüşmelerini dinleyenlerin bunun cevabını alacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 
''Bu ülkenin Başbakanını dinleme hakkın yok. Cumhurbaşkanını dinleme hakkın yok. Genelkurmayını dinlemeye hakkın yok, bakanlarını dinlemeye hakkın yok. Yahu bunları bile dinlediler. Biz de güvenli hat denilen bir olay vardır, kriptolu telefonlar. Bunları bile dinlediler. Bu casusluktur, bu aşağılıktır. Bunlar kim adına çalışıyor? Bunlar Türk milleti adına çalışmıyor. Bunlara 30 Mart'taki cevap için Kırıkkaleli kardeşlerime diyorum ki, o sizin ruh dünyasını iyi bildiğim için sesleniyorum. 26 gün kapı kapı dolaşalım. Gençler kapı kapı dolaşalım, hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşalım, beyler kapı kapı dolaşalım. Bunlar ablaları da görsünler, bizim ablalarımız var, bizim ablalarımız ne güne kalmış. Bizim abilerimizi de görsünler, bizim gençlerimizi de görsünler. Onun için bir olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.''
 
-''Demiryolu hattını elektrikli hale getiriyoruz''
 
Kırıkkale'yi yüksek hızlı trene kavuşturacaklarını belirten Erdoğan, yüksek hızlı tren hatlarının kavşak noktası haline getireceklerini söyledi. Hızlı trenin devreye girmesiyle buradan Ankara, Konya, Eskişehir, İstanbul, diğer yandan Yozgat, Sivas, orta vadede İzmir, Bursa, Antalya ve nice şehrin birkaç saat içinde ulaşılabilir hale geleceğini kaydetti.
 
Bunun 2023 yılına kadar olan proje olduğunu ifade eden Erdoğan, ''9 yıl sonra inşallah bunlar bitmiş olacak'' dedi. Demiryolunu elektrikli ve sinyalli hale getirdiklerini belirten Erdoğan, ''Şu anda çalışmalara hızla devam ediyoruz. Sadece Kırıkkale-Karadeniz hattını değil, Kırıkkale-Malatya mevcut demiryolu hattını da elektrikli hale getiriyoruz'' dedi.
 
Kırıkkale-Ankara arası bölünmüş yolu tamamladıklarını ve açtıklarını anımsatan Erdoğan, Kırıkkale'nin doğuyu batıya, Avrupa'yı da Türkiye'nin doğu komşularına bağlaması açısından uluslararası önemi olan bir kavşak noktası haline geldiğini belirtti.
 
-''Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruyoruz''
 
Kırıkkale'ye 11 yılda yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, ''Geçmişi 15. yüzyıla, Osmanlı dönemine kadar giden, Kırıkkale'de tarihi bir müessesemiz var. Nedir o? Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu. İnşallah onu eski, ihtişamlı günlerine kavuşturuyoruz. Kırıkkale'ye, şimdi size müjdesini veriyorum, Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ni kuruyoruz. Arsa tahsisi çalışmalarını tamamladık, diğer çalışmalarımız da kademe kademe devam ediyor. İnşallah bu organize sanayi bölgesiyle Kırıkkale silah sanayinde merkez olacak, ciddi bir istihdam sağlayacak'' diye konuştu.
 
Erdoğan, Bitlis'te CHP, MHP, DSP, BDP ve Demokrat Parti'nin biraraya geldiğini belirterek, ''Diyorum ki, kırk çürük yumurtadan, bir sağlam yumurta olmaz. Biz yola devam edeceğiz'' dedi.
 
-''Kırıkkale Üniversitesini biz de büyüttük''
 
Kırıkkale'de FATİH Projesiyle sınıflara etkileşimli tahtaları koyduklarını belirten Erdoğan, ''430 sınıfa bunları yerleştirdik. Tablet bilgisayarları da gönderiyoruz. Şu anda 175 bin tablet bilgisayarı Türkiye geneline dağıttık. 675 bin daha geliyor. Arkadan 10 milyon taplet bilgisayarın ihalesini yapıyoruz'' diye konuştu.
 
Kırıkkale Üniversitesinin kurucu rektörünün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay olduğunu anımsatan Erdoğan, ''Kırıkkale Üniversitesini biz de büyüttük, burada tabi bir torpil var. Çünkü ben dedi, buranın kurucu rektörüyüm, burayı büyütelim. Burayı bir eğitim şehri haline dönüştürdük'' dedi.
 
Sağlık alanında ise Yüksek İhtisas Hastanesinin 200 yataklı yeni bloğunu tamamladıklarını anlatan Erdoğan, üniversitede iki hastanenin faaliyete geçirildiğini, açılışının da yapılacağını söyledi.
 
Erdoğan, hastanelerde koğuş sisteminden, otel konforlu oda sistemine geçildiğini belirterek, ''CHP'nin Genel Müdürünün, SSK'ya Genel Müdür olduğu zamanlarda, hastanelerde çektiğiniz çileyi hatırlıyorsunuz değil mi? Hastanenin eczanesinden ilacı alamıyorduk. Şimdi istediğin hastaneye gidebiliyor musun? İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Bu neden, biz sizi seviyoruz, biz sizin dertliniziz'' diye konuştu.
 
"Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şu anda Merkez Bankasının kasasında ne var? 124 milyar dolar var. Yolsuzlukların iktidarı böyle olabilir mi? 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar. Biz şu 10 senede, 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bu mu yolsuzlukların iktidarı? Bunlar bedava yapılmıyor"
 
-"Şimdi bir de üçüncü havalimanı yapılıyor, yılda 100 milyon yolcu kapasiteli. 46 milyar dolar, 20 yıl işletecekler, ondan sonra devlete bırakacaklar. Biz, buyuz. Cebinden para çıkmadan 46 milyar dolar harcıyorlar ve siz bu iktidara yolsuzluk suçlaması yapıyorsunuz. Ey CHP, ey MHP, ne yaptınız, dikili ağacınız var mı bu ülkede? Yok, yok"
 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  "Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şu anda Merkez Bankasının kasasında ne var? 124 milyar dolar var. Yolsuzlukların iktidarı böyle olabilir mi? 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar. Biz şu 10 senede, 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bu mu yolsuzlukların iktidarı? Bunlar bedava yapılmıyor" dedi.
 
Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, son 12 yılda inşa ettikleri sulama projeleriyle 4 bin dönümden fazla tarım arazisini sulamaya açtıklarını, şu anda 13 bin dönümden fazla arazinin sulama suyunun hazır olduğunu söyledi.
 
Keskin'deki yatırımlar hakkında bilgi veren Erdoğan, "Şu anda Keskin'e de bir bayan belediye başkan adayı verdik. İnşallah Keskin'imize bir bayan eli değecek. Keskin'de bir bayan elinin, nasıl belediye başkanlığı yaparmış bunu göstermeniz lazım. Onun için destek" diye konuştu.
 
"Kırıkkaleli çiftçilerimize yılda 5 trilyon lira zirai gelir artışı sağladık. Göletler devam ediyor" diyen Erdoğan, Kırıkkale'nin içme suyu sorununu çözdüklerini vurguladı.
 
Türkiye'nin, 11 yıl önce 230 milyar dolar olan millli gelirini şimdi 800 milyar dolara çıkardıklarını belirten Erdoğan, MHP'nin iktidar olduğu dönemde 36 milyar dolar ihracat yapılırken, şimdi bu rakamın 152 milyar dolar olduğunu söyledi.
 
Başbakan Erdoğan, "MHP'den devraldığımız zaman hükümeti, 100 liranın 73 lirası borçtu, şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Nereden nereye görüyor musunuz? Bu MHP'liler neyi konuşuyor, neyi konuşuyorlar anlamak mümkün değil. Benim çiftçi kardeşime Ziraat Bankası yüzde 59 faizle kredi veriyordu, şimdi yüzde 5. Halk Bankası yüzde 46 faizle kredi veriyordu, şimdi yüzde 5. Ey MHP'nin Genel Başkanı, sen bunları hiç bilir misin, sen bunları hiç okudun mu, sende ekonomi nedir var mı böyle bir şey?" diye konuştu.
 
Enflasyonu yüzde 30 olarak aldıklarını bildiren Erdoğan, "Enflasyon bir canavar değil miydi? Şimdi ne oldu? Daha dün açıklandı, yüzde 8. Bak nereden nereye. Kimin cebinde kalıyor bu, vatandaşımın cebinde kalıyor" ifadesini kullandı.
 
Devletin borçlanma faizini yüzde 63'ten tek haneli rakama düşürdüklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Aradaki fark kimde kalıyor, benim vatandaşımın, Kırıkkaleli kardeşimin cebinde kalıyor. Ey MHP, ey CHP, ey ANAP'ı, Doğru Yol'u, DSP'si vesairesi. İşçi ve memur kardeşimden zorunlu tasarruf adı altında 13,5 katrilyon kestiniz. Göreve geldik, önüme geldi, 13,5 katrilyon. Dedim ki 'Devlet memuruna, işçisine borçlu olur mu?' Sendikalarla bir araya geldi arkadaşlarım ve 13,5 katrilyonu biz ödedik. Biz ödedik biz. Bir de konut edindirme yardımı adı altında da para kesmişler. Kimden? Yine işçiden, memurdan. Bu parayı kim ödedi? 3,5 katrilyon, yine biz ödedik. 17 katrilyon. Bu MHP, IMF'den gitti borç aldı. Bize ne kadarla bıraktı, 23,5 milyar dolar. Peki bunu kim ödedi? Yine biz ödedik. 23,5 milyar doları 2013'ün 14 Mayıs'ında sıfırladık, bitirdik. Bütün bu borçları ödeyen bir iktidara yolsuzluk nasıl söylenir? Merkez Bankasının kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şu anda Merkez Bankasının kasasında ne var? 124 milyar dolar var. Yolsuzlukların iktidarı böyle olabilir mi? 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yaptılar. Biz şu 10 senede, 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Bu mu yolsuzlukların iktidarı? Bunlar bedava yapılmıyor."
 
-"İnşallah bu mücadele bir istiklal mücadelesidir, bir istikbal mücadelesidir"
 
Marmaray'ı yaptıklarını, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün inşasının devam ettiğini anlatan Erdoğan, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü için cebimizden para çıkmıyor. 2,5 milyar dolara yapacaklar, 15 sene sonra devlete bırakacaklar. Şimdi bir de üçüncü havalimanı yapılıyor, yılda 100 milyon yolcu kapasiteli. 46 milyar dolar, 20 yıl işletecekler, ondan sonra devlete bırakacaklar. Biz, buyuz. Cebinden para çıkmadan 46 milyar dolar harcıyorlar ve siz bu iktidara yolsuzluk suçlaması yapıyorsunuz. Ey CHP, ey MHP, ne yaptınız, dikili ağacınız var mı bu ülkede? Yok, yok" dedi.
 
Erdoğan, Kırıkkale'yi 2003 yılında doğal gaza kavuşturduklarını, şu anda kent merkezi nüfusunun yüzde 90'ından fazlasının doğal gazı kullanır hale geldiğini belirterek, "İnşallah daha kaliteli bir hayat, derdimiz bu. İstiyoruz ki çok daha modern bir Kırıkkale. İşte bunun için şu anda yeni adımı atıyoruz" diye konuştu.
 
Engelli ve yaşlılara, eşi vefat etmiş kadınlara, muhtaç asker ailelerine sosyal yardım uygulamasının devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
 
 "Kırıkkale bize hep destek oldu, bizi hiç mahcup etmedi. İnşallah 30 Mart'ta da Kırıkkale yine yanımızda olacak, ben buna inanıyorum. Kırıkkale Belediye Başkan adayımız Mehmet Saygılı kardeşimiz, İl Genel Meclisinde uzun bir süre Meclis Başkanlığı yaptı. Kırıkkale'nin köylerine varıncaya kadar her yerini bilen bir kardeşimiz. Bir hizmetkar olma aşkı var. Biz de kendisine dedik ki 'Yaptığımız kamuoyu araştırmalarından da Kırıkkale halkı seni istiyor.' Ve şimdi 'Durmak yok, inşallah yola devam' diyoruz. Ama 30 Mart'a kadar çok çalışacağız. Pensilvenya'ya gereken cevabı siz vereceksiniz. CHP'ye, MHP'ye gereken cevabı siz vereceksiniz. Bugün Kırıkkale'de 14. mitingimi yaptım, devam ediyoruz. 55 tane ile gideceğim. 30 büyükşehir, 25 de diğer iller. Diğer kalan vilayetleri de arkadaşlarım dolaşıyor. 81 vilayeti fellik fellik dolaşıyoruz. İnşallah bu mücadele bir istiklal mücadelesidir, bir istikbal mücadelesidir."  
 
-Notlar-
 
Adıyaman'dan uçakla Ankara'ya, oradan da Kırıkkale'ye helikopterle gelen Başbakan Erdoğan, seçim otobüsüyle partisinin miting düzenlediği Cumhuriyet Meydanı'na geçti. Eşi Emine Erdoğan ile AK Parti'nin seçim müziği eşliğinde platforma çıkan Erdoğan, halkı selamladı.
 
Başbakan Erdoğan'ın, yaklaşık 1 saat süren konuşması, sık sık "Dik dur eğilme, bu millet seninle", "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla kesildi.
 
Erdoğan, konuşmasının ardından, eşi Emine Erdoğan ile miting alanındaki vatandaşlara karanfil dağıttı.
 
Mitinge, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Zafer Çubukçu, AK Parti Kırıkkale Belediye Başkan Adayı Mehmet Saygılı, bazı AK partili milletvekilleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.  
 
Miting alanında, "AK Parti'ye saldırıların nedeni bu olmasın? 1 yıldır şehit cenazesi gelmiyor" yazılı pankart dikkati çekti. Pankartta, şehit cenazelerinin fotoğraflarına da yer verildi. Alanda ayrıca "Yeni Türkiye, yeni şehirler", "AK belediyeler mutlu insanlar" yazılı pankartlar da asıldı.
 
-Başbakan Yardımcısı Atalay
 
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da mitingin açılışında yaptığı konuşmada, bu kutlu hareketin misyonu, lideri Recep Tayip Erdoğan ve Emine Erdoğan ile halkı selamladı.
 
"Başbakanımız ve Hanımefendi, Kırıkkale'ye özel bir değer verdiler ve bugün de bu kadar yoğun miting programı arasında Kırıkkale'yi özel olarak programına aldılar" diyen Atalay, şunları kaydetti:
 
"Kendilerine teşekkür ediyorum. Kendisinden, Kırıkkale için ne talepte bulunsak daima onu karşılamıştır, geri çevirmemiştir. Bu meydan, muhteşem. Başbakanımızı ve Hanımefendi'yi böyle karşıladığınız için teşekkür ediyorum. Kırıkkale, Başbakanımıza, bu kutlu harekete, AK Parti'ye bütün gücüyle destek vermiştir. İşte onun ifadesi, burada. Bu meydan bunu gösteriyor. Hele şu günlerde, siyasi ortamda, yerel seçimin öneminin azaldığı genel siyasetin öneminin arttığı ortamda, sizin vereceğiniz bu destek, bizim için, partimiz için, hükümetimiz için çok değerlidir."

 

Konya Namaz Vakitleri
İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Diğer Haberler