Bayburt'ta AA muhabirine saldırı

MHP'nin, Aydıntepe Belediye Başkanlığı seçim sonuçları için İl Seçim Kurulu'na yaptığı itiraz üzerine yeniden oy sayımını haber yapmak üzere Bayburt Adliyesi'nde bulunan Anadolu Ajansı muhabiri Abdulkadir Nişancı, saldırıya uğradı.

 

Bayburt İl Seçim Kurulu, MHP'nin Aydıntepe Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarına yaptığı itiraz üzerine söz konusu ilçedeki oyları yeniden saydı.

 

Yapılan sayım üzerine AK Parti adayı Şükrü Yayan'ın 748, MHP adayı Haşim Şentürk'ün ise 745 oy aldığı tespit edildi. İl Seçim Kurulu'nun kararını açıklamasının ardından MHP'nin avukatı Serkan Pekmezci, konuyla ilgili gazetecilere açıklama yapacağını bildirdi.

 

Bunun üzerine haber takibi için adliyede bulunan AA muhabiri Nişancı, Pekmezci'nin açıklamasını görüntülemek üzere diğer gazetecilerle dışarı çıktı.

 

Yaklaşık 150 kişilik kalabalığın olduğu adliye önünde kamerasını açarak çekim yapmaya hazırlanan Nişancı'ya, MHP'li olduğu belirtilen bir grup, "Anadolu Ajansı olarak siz bu hale getirdiniz. Çekemezsiniz" diye bağırarak hakaret ve küfür etti.

 

Bazılarının taş atarak Nişancı'yı darp etmeye çalışması üzerine araya giren polis, gruba engel oldu.

 

Adliye binasına giren Nişancı, güvenlik güçlerinin uyarısı üzerine üçüncü kata çıktı. Buraya gelen ve eski MHP İl Başkanı olduğu belirtilen Bekir Kasap, Nişancı'ya hakaret içerikli sözler söyleyerek, "Çekemezsin. Eğer çok cesaretin varsa ben sana açıklama yapayım, onları çek" dedi. Bu sırada polis, Kasap'ı uzaklaştırdı.

 

AA muhabiri Nişancı, Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunacak.

 

Olmaması gerekiyordu

 

Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bayburt'ta böyle şeylerin olmaması gerektiğini belirterek, "Seçimin atmosferinden kaynaklı diye düşünüyorum" dedi.

 

AA muhabiri Nişancı ile irtibat halinde olduklarını dile getiren Vali Ünlüer, "Gerekirse yanına polis verebileceğimizi söyledik. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" ifadesini kullandı.

 

Kınıyoruz

 

Bayburt Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yaşar Yıldız ise saldırıyı kınadıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

 

"Bayburt'ta görev yapan basın mensubu meslektaşımıza yapılan davranış, sözlü sataşma ve fiili hareketler hiç hoş olmamıştır. Kamu görevi yapan ve bu zor şartlar altında haber alma özgürlüğüne katkı sunmaya çalışan bu arkadaşımıza bunu yapanlar, unutmasınlar ki bu basın yarın onlara da lazım olacaktır. Empati yaparak bu olayı değerlendirmeliler. Bayburt Gazeteciler Cemiyeti olarak yapılan bu hareketleri ve basın mensubumuza fiili ve sözlü saldırıyı kınıyor hem meslektaşımızdan hem de cemiyetimizden özür dilenmesini bekliyoruz."

 

AA'dan kamuoyuna duyuru 

 

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu'ndan konuyla ilgili olarak şu açıklama yapıldı:

 

"Bugün, Bayburt Adliyesi önünde Milliyetçi Hareket Partisi'nce düzenlenen seçim sonuçlarına ilişkin basın toplantısını takip eden muhabirimiz Abdülkadir Nişancı, partililerin küfürlü ve fiili saldırılarına maruz kalmıştır.

Nişancı, saldırganların linç girişiminden araya giren polisler sayesinde kurtulmuş ve yakında bulunan adliye binasına sığınmıştır. Muhabirimize yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

 

Saldırının temel nedeni, bir süreden beri bazı basın yayın organlarında AA aleyhine sürdürülen karalama kampanyasının çeşitli parti yöneticilerinin de katılımıyla Ajansımızın hedef gösterilmesidir.

Ne yazık ki bazı siyasetçiler gerek basın toplantılarında, gerekse çeşitli demeç ve bültenlerinde açık açık kurumuzu ve çalışanlarımızı haksız ve asılsız yere suçlu göstermeye çalışmışlardır. 

 

Tüm bunların sonunda habercilerimiz sanki kaybedilen seçimlerin sorumlusuymuş gibi lanse edilmiş ve bugün de  Bayburt’taki müessif saldırı yaşanmıştır.

 

Ülkemizin en köklü kurumu olan Anadolu Ajansı 94 yıldır kamu görevi olan haber üretimini yapmaktadır. Bu yönüyle AA, tüm siyasi partilere eşit mesafede olduğunu defalarca açıklamıştır. 

 

AA’ya veya her hangi bir çalışanına yönelik saldırı, doğrudan basın özgürlüğüne saldırıdır. Son günlerde Ajans aleyhine yürütülen sistematik propaganda ve bugünkü saldırı bunun en son örneğidir. Çalışanlarımızın can güvenliğinin tehlikeye girmesinin sorumlusu kurumumuzu ve çalışanlarını hedef gösteren kişiler ve yayın organlarıdır. 

 

Kurumumuz aleyhine yürütülen karalama kampanyasına destek veren partileri, Anadolu Ajansını ve çalışanlarını hedef göstermekten kaçınmaya çağırıyoruz.

 

Basın, ifade ve iletişim hürriyetine değer veren herkesi, saldırılara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. 

Anadolu Ajansı tüm habercileri ile bir bütündür. Bir mensubuna yapılan saldırıyı kurumsal mevcudiyetine yapılmış kabul eder. 

 

Bugüne kadar yaşanan saldırılarda hep yaptığı gibi bu olayda da muhabirimize yönelik saldırı hususunda hukuk nezdinde mücadelesini başlatmıştır.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."