UEFA Başkanı Michael Platini Fanatik'e konuştu. Fenerbahçe davasıyla bir hayli yıprandığını dile getiren futbolun patronu “Bu davada kasıt arayanlar önyargılı. Türkiye'yle, Fenerbahçe'yle hiçbir sorunum yok, olamaz. Artık birileri bu davayı kabullenmek zorunda. Bir kurum hatalı veya yanlış yapabilir ama Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve CAS'ın aynı kararı vermesi tesadüf değil” dedi.
Son dönemde Türkiye’de istenmeyen adam ilan edilen UEFA Başkanı Michel Platini, Monaco’da FANATİK’in sorularını yanıtladı. Fransız futbol adamı, özellikle Fenerbahçe’nin davasıyla ilgili konuşmaktan sıkıldığını dile getirdi. İddialara, spekülasyonlara cevap vermekten yorulduğunu söyleyen ünlü futbol adamı, kamuoyunu yanıltan demeçlere de isyan etti. Platini
konuyla ilgili şunları ifade etti:
2011 kararı TFF’nin
Herkes ilk cezanın neden toplam cezaya dahil edilmediğini soruyor. Biz o dönem Türkiye Futbol Federasyonu’na çok açık bir şekilde söyledik. ‘Karar sizin, bir şeyler olduğunu düşünüyorsunuz, göndermeyin. Sonra sizin başınız ağrır’ dedi. Onlar da kendi kararlarını verdi. Bence de doğru yaptı. Şimdi ise hâlâ 2 yıllık men cezası tartışılıyor. Herkesten tepki var. Beni düşman olarak görmelerini bir türlü anlamıyorum. Ben Türkiye’yi, Türk kulüplerini çok seviyorum. Beni tanıyan bunu iyi bilir. Benim UEFA’da en çok güvendiğim isin bir Türk, sayın Şenes Erzik. Türkiye’deki kongrede Türkiye’ye ne kadar yakın olduğumu herkese açıkça ifade ettim. ‘Olimpiyata aday olmayın, 2020 sizin’ dedim. Daha ne yapmam gerekiyor. Tüm dünyanın gözlerinin üzerinde olduğu muhteşem bir şampiyonayı hak ettiğinizi ve oyumu Türkiye için vereceğimi dile getirdim. Hâlâ da ısrarlıyım. Olimpiyatlar İstanbul’da düzenlenmezse, Türkiye aday olsun, 2020 için yine oyum sizin.
Artık tartışılmamalı
Fenerbahçe’nin davasında artık insanlar karara saygı duymalı ve kabullenmeli. UEFA her ülkeye ve kulübe aynı mesafededir. UEFA’da görev yapan avukatlarımız bu yıl tatil yapmadı, Türkiye’den gelen binlerce sayfa resmi evrağın tercümelerini en ince ayrıntısıyla inceledi ve bir sonuca vardı. Ayrıca hem Disiplin Kurulu hem Tahkim Kurulu hem de CAS’ın aynı doğrultuda karar vermesi tesadüf olabilir mi? Üç bağımsız kurul da bu yönde karar vermişse artık yapacak bir şey yok. Bizim Türkiye Futbol Federasyonu’na bu konuda bir diretmemiz olamaz. Biz kendi kararımızı verdik. Artık onlar düşünmeli. Bu konuda daha fazla da konuşmak istemiyorum. Son olarak Avrupa Kupaları’na katılan tüm takımlara başarılar diliyorum...
