BSH Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Sığın, “2 sene içerisinde Türkiye’de sattığımız bütün ürün gamının yüzde 90’a yakını birbirine bağlanabilir, Wi-Fi’ya bağlanabilir ve kişiler bunun üzerinden kendi evlerindeki konforunu yönetebilir hale gelecek.” dedi.
Sığın, Capital, Ekonomist ve Paynet iş birliği ile video konferans yöntemiyle düzenlenen Dijital Dönüşüm ve Nakit Yönetimi Forumu’nda yaptığı açıklamada, salgın sürecinin tüketici davranışlarını birdenbire değiştirdiğini belirtti.
Gelecek 5 yıl içerisinde yapmayı planladıkları şeyleri salgın süreciyle daha erkene çektiklerini ifade eden Sığın, "Tüketici dijital yakınlaşmalara ve dijital arayüzlere eskisinden daha hazır. Bizim sektörümüzde işin yüzde 88’i civarı fiziksel mağazada gerçekleşirdi. Pandemi döneminde gördük ki tüketiciler online alışveriş yapmaya ilgililer.” diye konuştu.
Sığın, tüketicilerin akıllı cihazlarının enerji yönetimini yapabileceğini aktararak, şunları kaydetti:
"Eve aldığınız cihaz ile ailenizin bu gezegendeki karbon ayak izini azaltma imkanına sahip olacaksınız. Bu projelerimiz zaten vardı, salgın ortamı bu projelerimizi daha da kuvvetlendirmemizi sağladı. Heyecanla, bu dönemde hiçbir projemizi ertelemedik. Homeconnect yatırımlarını yapmaya devam ediyoruz. 2 sene içerisinde Türkiye’de sattığımız bütün ürün gamının yüzde 90’a yakını birbirine bağlanabilir, Wi-Fi’ya bağlanabilir ve kişiler bunun üzerinden kendi evlerindeki konforunu yönetebilir hale gelecek. Müşterilerimiz, yemek tarifi indirebilecekler, enerji tüketimlerini yönetebilecekler, ürünlerin güncellemelerini yapabilecekler, başka ekosistem kuruluşları bağlantılarıyla evde ihtiyaç olan malzemelerin tedarikini sağlayabilecekler.”
- "Nakit akışımız düşecek’ diye kaygımız yoktu”
Sığın, nakit akışının bir şirketin yaşam döngüsü içerisinde damardaki kan gibi olduğunu vurgulayarak, "Türkiye’de ürünlerimizin satıldığı yaklaşık 3 bin 300 nokta var. Herhangi bir günde 2 bin 500 teknisyenimiz evlere gidip hizmet vermek üzere çalışıyor. Dalgalanma durumlarında aldığımız tavır, davranış olarak bir hafta içerisinde 250 bin kişiye varıyor. Şirket olarak böyle bir durumda nasıl davrandığınız bütün sektörü ve ilgili sektörün ve ekosistemin davranışını belirliyor.” dedi.
Salgın sürecinde ani talep düşüşü olsa bile doğal talep devam ediyorsa üretim ve dağıtım döngüsünü eski hızıyla devam edilmesi gerektiğini düşündüklerini anlatan Sığın, "Martın sonlarında biz bunu konuşuyorduk. ’Nakit akışımız düşecek’ diye kaygımız yoktu. Ekosistemimiz çalışmaya devam etmeliydi ki bütün nakit akışları düzenli devam etsin. Üretimimizi kesinlikle azaltmayacağımızı duyurduk.” diye konuştu.
Sığın, devletin verdiği desteklerin bu süreçte çok önemli olduğunu belirterek, imkanların akıllıca kullanıldığına inandığını, bunun da sektöre yansıyacağını söyledi.
- "Nakit akışı yönetiminin dijitalleşmesi önemli”
Paynet CEO’su Serkan Çelik ise son yıllarda yaşanan dijitalleşme ile beraber nakit akışı yönetiminin dijitalleşmesinin önemli bir yere oturduğunu belirtti.
Her ürünün son kullanıcıya gidene kadar çeşitli zincirlerden geçtiğini ifade eden Çelik, "Bizim verdiğimiz hizmet, müşterinin ürünü alırken yapmak istediği herhangi bir ödeme şekline cevap verebilecek tüm tahsilat enstrümanlarını sağlamak. Müşteriden yapılan tahsilatın dağıtım ağındaki tüm taraflara kendi payları oranında paylaştırılmasını sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Petronas Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Burak Işıldak da dijitalleşmeye, bir ihtiyaç olarak, yıllar önce başladıklarını ve her geçen gün bunun arttığını belirtti.
Uzaktan çalışma sisteminden verim aldıklarını anlatan Işıldak, "E-fatura sistemi oturmuştu zaten, işin içine e-irsaliyenin de girmesi hayatımızı çok kolaylaştırdı. Altyapının buna imkan sağlaması önemli. Uzaktan çalışma ile verimliliğimizi artırdığımızı gözlemliyorum.” diye konuştu.
