SON DAKİKA
Nurettin BAY
Vurun Konya’ya
26 Ağustos 2017, C.tesi
Raconcular racon kesmeye devam ediyor. 

Bazıları Sayın Cumhurbaşkanımızın "racon kesilecekse ben keserim” uyarısını duymamış gibi. Veya duymuşsa, anlamamış gibi.  

Şimdi racon Konya’ya kesiliyor. 

Yazıktır günahtır. 

Nasıl ki; aile bireylerinden biri,  bir hata yaptığında tüm aile sorumlu tutulamazsa, nasıl ki, toplum içerisinde bir gurup yanlış yaptığında tüm toplum suçlanamazsa, bir il içerisinde istenmeyen bir durum oluştuğunda da tüm il karalanamaz. 

Kimi kulaktan duyma sözlerle itham ediyor.

Kimi bilip bilmeden konuşuyor. 

Kimi sosyal medyadan paylaşılan bir bilgiyi doğruluğuna bakmadan paylaşıyor. 

Kimi… 

Yanlış anlaşılmasın amacım sorunu küçültmek değil. Veya birilerini savunmak değil. 

Konya’nın sorunu hatta sorunları var. Bu bir gerçek. Ama sorunlar çözümsüz de değil. 

Sağduyulu olmayı başarabilirsek…. 

Fitne ateşine odun yerine su taşıyabilirsek….

Bilmediğimiz konular hakkında ahkâm kesmeyi bırakabilirsek… 

Sorunu, çözüm makamındakilere bırakmayı akıl edebilirsek… 

Felaket tellallarına değil, hakikat sözcülerine kulak verebilirsek… 

Her şey yoluna girer. Konya’nın çözülemeyecek sorunu yok. 

Devletimize, hükümetimize güvenmeliyiz. 

Hukuka saygı duymak mecburiyetindeyiz. 

Hukuka intikal etmiş durumlarda, hukukçular değil de hukukun dışındakiler konuşuyorsa sorun var demektir. Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın "racon” uyarısını herkesin kendi üzerine alması gerekmektedir. 

Kimden mi bahsediyorum?

Konya’ya "racon” kesenlerden tabi ki… 

Utanmadan sıkılmadan "Pensilkonya” başlıkları atanlardan tabi ki… 

Ve benzerlerinden tabi ki… 

Hukuka intikal etmiş bireysel bir meseleden dolayı Konya’yı karalamak kimsenin karı olmamalı. Şehir adına birileri karşı durmalı. Şehrin sahipleri, yöneticileri, STK’lar gerekli tepkiyi göstermeli. 

Bir mesele varsa ve birileri bu meseleyi yazıp çizmek istiyorsa;  yazıp çizsin. Buna kimsenin itirazı yok. Ancak meseleyi bir ilin tamamıyla, o ilin suçsuz sakinleri ile irtibatlandırmak doğru değildir. 

Maalesef hep böyle oluyor. 

Bir hadise Konya’da meydana gelmeyiversin.  Mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlanıyor. 

Belli ki Konya, önemli bir imtihandan geçiyor. 

Bu imtihandan yara almadan çıkmak yine bu kentin engin sağduyusuna bağlı. 

Ben her zaman bu kentin sağduyusuna inanmışımdır. Bu kent her zaman büyük meselelerini kendi içinde çözmeyi başarmıştır. Önceki yazımda belirtmiştim bir kez daha belirtiyorum. 

Herkes bilmelidir ki, KONYA BU DEĞİL.