ABD’nin ilk Türk İslam kuruluşu olacak “Amerika Diyanet Merkezi“, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 2 Nisan’da açılacak. Açılışa 3 gün kala projenin Konyalı mimarı M. Hilmi Şenalp’le hem projeyi, hem projenin yankılarını konuştuk...
2011 yılının Eylül ayında inşaatına başlanan ABD İslam Kültür Merkezi, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın desteği ile 60 dönümlük arazi üzerine yapıldı. 16. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan cami Mimar Sinan’ın eserlerinden esinlenerek hazırlandı. Kapalı kısmı 850, avlu dâhil 1500 kişi kapasiteli caminin sedef işlemeli kapıları, minberi, mihrabı ve mermer kolon süslemeleri gibi özel işçilik isteyen parçaları Türkiye’de hazırlatıldı.
EN KAPSAMLI TÜRK-İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ
Açılışa 3 gün kala Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel olarak desteklediği, Türk toplumu ve Müslümanlara olduğu kadar Amerikalılara da hizmet veren projenin Konyalı mimarı Muharrem Hilmi Şenalp’le konuştuk…
İşte yüksek mimar M. Hilmi Şenalp’in belge.com.tr’ye özel o açıklamaları:
*Öncelikle dünyada İslamafobi’nin bu kadar arttığı bir dönemde Amerika’nın orta yerinde inşa edilen caminin mimarı olmak bir Müslüman olarak size nasıl hissettiriyor?
İslam medeniyeti, Medine sözleşmesinden itibaren, Peygamberimizin risaletinden Osmanlı’nın yıkılışına kadar çok kültürlülüğü kendine şiar edinmiş ve adaletle tatbik etmiş bir dinin medeniyetidir. Ancak, Osmanlı yıkıldıktan sonra menfaatler sebebiyle Müslümanların birliği bozulmuş ve Ortadoğu’daki denge ortadan kalkmıştır. Bu külliye, Amerika’nın çok kültürlülüğü içerisinde bu medeniyetin temsili açısından çok önemlidir. Bu proje, asırların şekillendirdiği köklü medeniyetimizi bir bütün olarak ele alıp aslî hüviyeti ve istikametiyle temsil etmek üzere bir fırsat olarak değerlendirilmiştir.
*Tokyo, Berlin, Aşkabat camilerinin de mimarı olduğunuzu ve bu eserlerle ödül aldığınızı biliyoruz. Maryland Külliyesi’ni bunların arasında nereye koyarsınız?
Dünya’nın çeşitli yerlerinde yapılan bu eserlerin her biri, yapıldığı yere özgü, o yerdeki nüfusa hitap eden ve birbirinin aynısı olmayan külliyelerdir. Her biri, yapıldığı ülke içinde kendi manasını deruhte eder ve o bölgenin cemaati külliyeye ruh verir. Bu sebeple her birinin yeri ayrıdır. Japonlar, Almanlar, Türkmenler ve Amerikalılar her biri o kadar farklı ki… Müslüman ve ya gayrimüslim gelen her ziyaretçi bu külliyelere ayrı bir hava katıyor.
*Eserlerinizde özgün bir dil tercih ediyorsunuz ama Osmanlı-Türk mimarisinin izlerinden de vazgeçmiyorsunuz. Amerika Diyanet Merkezi için de bir nevi Türk kültürünün geçmişten beri sahip olduğu mimarinin harmonisi diyebilir miyiz?
Projelerimizde binaların şehircilik içerisindeki pozisyonundan bir ahşap pervazın pahına kadar nispet, ahenk ve tenasübe önem vermekteyiz. Bir mimarlık faaliyetinde binanın en ince ayrıntısına kadar üslup bütünlüğü içerisinde ve tahkiki bir anlayışla uygulamaya özen gösterilmesi gelmektedir. İslam medeniyetinde, dini mimarinin zirvesi Klasik Osmanlı Mimarisi üslubudur. Bu üslupta en dikkat çekici nokta, mimarinin geleneksel sanatlarla olan devamlılığıdır. Çünkü, İslâm mimarisinde câmi, sadece insanların değil, insana ait diğer bütün güzelliklerin ve san’atların bir araya getirildiği kudsî bir mekân olmuştur. Bu anlayışladır ki Amerika Diyanet Merkezi’nde, İslâm medeniyeti san’atlarından, hat, tezyinat, çini, taş ve mermer işçiliği, mâden işleri, mukarnas, malakârî, sedefkârî, ve kündekârî gibi her biri müstakil san’at dalları temsil edilmeye çalışılmıştır.
* Amerika Diyanet Merkezi’nin mimarisinden biraz bahseder misiniz?
Amerika Diyanet merkezi içerdiği bütün fonksiyonlarıyla bir külliyedir. 60 dönüm arazi üzerinde olan merkez 30.000 m2 inşaat alanından oluşmaktadır. Projede, konferans salonu, kütüphane, araştırma enstitüsü ve atölyeler içeren bir Kültür Merkezi; 1500 kişilik Cami; restoran, kahve evi ve dükkânları barındıran bir Cemaat Merkezi; kapalı spor salonu ve havuzuyla çifte Türk Hamamı; araştırmacıların kalabilecekleri bir misafirhane; çağdaş müzecilik anlayışıyla tasarlanmış Medeniyet Tarihi Müzesi; Türk evlerinden oluşan bir Mahalle; tabiata bakışımızın simgesi bir Türk-İslam Bahçesi, açık Spor Alanları, Piknik Alanı, çeşmeler ve 400 araçlık kapalı otopark bulunmaktadır.
Vaziyet planı
Bildiğiniz gibi İslâm medeniyetinin merkezi ve kalbi "câmi"dir. Amerika Diyanet Merkezi Câmii, medeniyetimizde dînî mîmârînin zirvesini teşkil eden Klasik Osmanlı Mîmârîsi üslûbunda, gelenekten geleceğe uzanan ve gelenekle teknolojiyi bütünleştirip mekânda vahdeti ifade eden, merkezî tek kubbeli, yan revakları genişletilmiş plandadır.
Selçuklu Mimarisi izleri taşıyan Kültür Merkezi’nin mekan organizasyonu, bu mimarinin karakteristik özelliklerinden olan "merkezi bir iç avlu” etrafında planlanmıştır. Geometrik mahrutî cam çatı ile örtülü bu merkezi mekânın etrafında; 210 kişilik konferans salonu, sergi salonu, sanat atölyeleri, kütüphanesi ile toplumun ilmi ve kültürel faaliyetlerini gerçekleştirebileceği mekanlar mevcuddur.
Mihrap, yarım kubbe ve ana kubbe
Klasik Dönem Osmanlı Sivil Mimarisi üslubunda tasarlanan Cemaat Merkezi binasında geleneksel Türk yemeklerinin ziyaretçilere sunulacağı 180 kişilik bir yemek salonu ile özel toplantılar, ders halkaları, muhtelif okumalar ve musıki cemiyetlerinin yapılabileceği geleneksel baş oda tarzında tanzim edilmiş bir bölüm bulunmaktadır.
Hamamlar şehir geleneğimizde yerleşim mekânlarının vazgeçilmez bir unsurudur. Hamam, hanım ve erkeklere ayrı ayrı hizmet eden bir "Çifte Hamam” şeklindedir. Bünyesinde geleneksel kurnalı ve göbek taşlı hamamın yanı sıra fitness Center, sauna, kapalı yüzme havuzu ve çok amaçlı bir spor salonu da yer almaktadır.
Amerika Diyanet Merkezi Külliyesinde geleneksel Türk Evi karakterinde 10 adet konak bulunmaktadır. Her biri gerek malzeme kullanımı gerekse mimari karakteri itibariyle farklı dönem ve tarzları yansıtmaktadır.
Bahçe tasarımında yer yer İslam bahçesi unsurlarından örnekler verilmeye çalışılmıştır. Cami, Kültür Merkezi ve Cemaat Binası’nın çevrelediği meydanda "ciharbağ” tabir edilen 4 yollu ve odağında havuz olan bir bahçe bulunmaktadır. Havuzlar ve 2 farklı üslupta yapılan çeşmeler ile İslam mimarisindeki su unsurlarının önemi vurgulanmıştır. İklime uygun ve aynı zamanda İslam Bahçe mimarisinin karakteristik ağaç türleri olan servi, çınar, ıhlamur, erguvan gibi ağaçlar kullanılmıştır.
*Dünyada ve Türkiye’de bu yapıya benzer özellikler taşıyan örnekler var mı? Böyle bir yapının Amerika’da kurulmasının yankıları sizce ne olacak?
Peygamber Efendimizin mescidi ile başlayarak camii, çok fonksiyonlu bir mekân olarak telakki etmiş ve bu değişik fonksiyonların cami etrafında binalaşması ile cami, sadece tek bir bina olarak değil, o cemiyetin diğer ihtiyaçlarını da karşılayacak bir külliye şeklini almıştır. Bu yapılar, medrese, aşevi, hamam, şifahane, çarşılar ve hanlar olarak cami merkezli olacak şekilde inşa edilmişlerdir. İslam coğrafyasının her önemli şehri işte böyle bir şehircilik anlayışı ile oluşturulmuştur. Amerika Diyanet Merkezi de külliye şeklinde, camisi, aşevi, hamamı, misafirhanesi ve kültür merkezi ile günümüz ihtiyaçlarını karşılayan bir merkezdir. Böyle külliyeler inşallah gelecekte daha çok yapılır, zira İslam dini ‘insan’a gerçek değerini veren bir medeniyettir, bu yüzden insanın diğer ihtiyaçlarının cami merkezli olarak karşılar. Merkezin, Müslim veya gayrimüslim herkesin faydalanabileceği bir merkez olarak Amerikan halkına faydalı olacağını ve burayı ziyaret eden Amerikalıların kültürümüzü ve medeniyetimizi daha iyi tanıyarak dinimiz ve medeniyetimiz hakkında sahih kanaatler edineceğini bekliyoruz.
*Bu projeyle ilgili olarak size gelen olumlu veya olumsuz eleştiriler var mı?
Proje, Cenab-ı hakkın inayetiyle tamamlanmış olup, onun rızasını kazanmak en güzel neticedir. Olumlu veya olumsuz eleştiri kişileri bağlar.
*Eklemek istedikleriniz?
Teşekkür eder, bu külliyenin insanlığa olan hizmetinin kıyamete kadar baki olmasını niyaz ederiz.
Kaynak: Belge.com.tr