Konya’nın Kulu ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki Ramazan Uludağ, hayatını gözü gibi baktığı ağaçlara adadı.
Ramazan Uludağ, 20 yıl önce diktiği 2 bin 500 fidana gözü gibi bakarak bozkırın ortasında küçük bir ormana dönüştürmeyi başardı.
Kulu ilçesine 12 km uzaklıkta hakim bir tepe olarak adlandırılan halk arasında ise sivrinin tepe olarak bilinen bölgeye, Ramazan Uludağ ve hayırseverlerin katkısıyla 2 bin 500 çam fidanı toprakla buluşturuldu.
Mera olan bölgede yıllarca bakımını üstlenen Uludağ, Konya Ovası’nda bozkırın tam ortasında ağaçlandırma çalışması ile birlikte fidanları küçük ormana dönüştürmeyi başardı.
Çorak topraklarda verdiği mücadele ile bozkırı yeşile bürüyen Uludağ, yaşına rağmen çevresinkilere de örnek oldu.
Küçük ormanın doğusunda Tuz Gölü batısında Düden Gölü yer alıyor.
Uludağ, 20 yıllık süreci Kon Tv Kulu Muhabirine anlattı.
Fidan dikmeye nasıl karar verdiklerini anlatan Uludağ, "1999 yıllarında rahmetli Hasan Talayhan, Kulu ozanımız Abdi Taner dayım, amcam Mustafa Uludağ üçümüz Kulu’da çeşmelerin başında otururken Abdi dayımın önerisiyle Sivri’de ağaç dikmeye karar verdik. Kendisi ben yardımcı olurum, ömrüm orada geçti dedi. Bundan sonra biz sivriye gidelim arkadaşlar dedi. Abdi dayımın sözünü tutarak geldik. Oturduk yemeğimizi yerken Abdi dayım, şu kısmı biz ağaç dikersek acaba bize yardım eden olur mu? O dönemin belediye başkanı Orhan Yüksel’in yanına gittik. Kendisine durumu anlattık. Orhan’dan Allah razı olsun. Kendileri ağaçların çukurlarını açtı, yollarımızı yaptı." ifadelerini kullandı.
Nişanlardaki makas kesme merasimlerinde aldığım paralarla fidan satın alarak diktim
Nişan merasimlerinde kazandığı parayla fidan aldığını söyleyen Uludağ, "Düğünlerdeki nişanlara katılıyordum. Ancak ilk zamanlarda makas kesme paralarla almazdım. Biz buraya başlayınca 99 yılında nişanlarda ben makas kesme paralarını almaya başladım. Aldığım parayı ağaca verdim getirdim buraya diktik. O dönemde bayağı 50 kişi vardık ve ben TEMA Vakfı temsilcisiydim. Ağaç sevgim, doğa-hayat sevgim oradan geliyor. 50’ye yakın kişi ile her hafta gelir buraya bu ağaçları dikerdik. Gurbetçi vatandaşlarımızda yardımlarda bulundular. Burada ev yaptık, belediyemizin ve kaymakamlığın yardımı oldu." diye konuştu.
Buraya verilen zarar beni üzüyor, burası hepimizin ormanı sahip çıkın!
Ramazan Uludağ sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimler yapıyor bilmiyoruz ama geliyorlar 2-3 ayda bir pencerelerimizi, kapılarımızı kırıyorlar, kurşunlar atarak buradaki su tankını deliyorlar. Üzülüyorum, lütfen buraya zarar vermeyin. Burası sizin, burası hepimizin ormanı, sahip çıkın diyorum. Ben öldükten sonra buraya siz sahip çıkacaksınız. Sizin ormanınız, hepimizin ormanı, bu Kulu’nun ormanı. Yapmayın desem de geliyorum bakıyorum buralara zarar veriyorlar. Çok üzülüyorum."
2 bin 500 kadar ağaç diktiklerini belirten Uludağ, "Ağaç türleri Toros çamları olarak diktik. Bir de farklı bir ağaç daha vardı. Yaz devrelerinde Allah razı olsun Torku gelerek burayı tek tek suluyor. Herkese buradan teşekkür ediyorum." dedi.
Ramazan Uludağ bakımını yaptığı küçük ormanını bir mâni ile süslüyor.
Ertan Özkök/Kulu
