SON DAKİKA
İbrahim Arıcı
Saygı Duyalım Efendim!
11 Mart 2019, Pazartesi
Saygı duyalım efendim. Gösteri adı altında yakıp yıkan gençlerin bir fikri var. Onların geleceğimiz için, özgürlük ve demokrasi adına gösteri yapmalarından neden rahatsız oluyoruz!

Saygı duyalım efendim seçtiğimiz insanlara hakaret edilmesine. Hatta seçtiğimiz için bize bile söverler ama sonuçta demokrasi ve düşünce özgürlüğü var.

Saygı duyalım efendim oruç tutmayanlara. Sıcakta ağzımız kurumuşken yanı başımızda lıkır lıkır kola içenlere biraz saygı duyalım. Nefesimizin kokusuyla da oruç tutmayanları rahatsız etmeyelim.

Saygı duyalım efendim ezandan rahatsız olanlara. 5 vakit okunan ezanın susturmak için imam dövenlere de saygı duyalım.

Saygı duyalım efendim evine sadık olmayan, çocuklarına bakmayan, kendini erkekten üste gören, her küçük tartışmada soluğu karakola, mahkemede alan ablalarımıza.

Saygı duyalım yaşı 18 olmuş kızımızın hesap vermeden geceleri dışarı akmalarına. 18 yaşına gelmiş delikanlımızın her türlü davranışına saygı duyalım.

Saygı duyalım devletin verdiği maaşa rağmen hakkıyla çalışmayıp grev hakkını kullananlara yada tehdit edenlere.

Saygı duyalım inanmayıp, inanan insanların değerlerine küfretmelerine.

Saygı duyalım 3 ay evli kalıp 15 yıldır nafaka parasını çatır çatır yiyenlere.

Saygı duyalım başörtüsünden rahatsız olup, aynı ortamda oturmak istemeyenlere.

Saygı duyalım memlekette onlarca şehit verilmişken Kürdistan hayali kurup Meclis’te bunu bağıra bağıra haykıranlara.

Tüm bunları sıralayınca ya biz saygıyı yanlış anlıyoruz yada saygının sadece tek taraflı olduğunu düşünmeye başlıyoruz. Hayatı boyunca saygı duymayanların sadece kendi fikir ve düşüncesine saygı beklemelerini, başkalarının da kendi gibi yaşaması gerektiğini düşünenlere saygı duyulmaya başlandığı dönemlerdeyiz. Hakarete eleştiri, küfür etmeye fikir denilen bu dönemde daha ne kadar sabır gösteririz bilemiyorum. Böyle bir zihniyetin "hayatımıza müdahale var” söylemleri eşliğinde görmediğimiz saygısızlık kalmıyor. Bu zihniyetin iktidara gelmesi halinde her zaman dillerinden düşmeyen adalet ve özgürlük kavramlarıyla neyi kastettiklerini görür gibiyim. Biz ekonomik kaygılar güderken, domatesi, biberi konuşurken birilerinin evimizi, hanemizi, değerlerimizi, inançlarımızı ateşe verdiklerine bakıp saygı duymaya devam edecek miyiz?. Eyvallah…