SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Mankurtlara Şiir
14 Ağustos 2017, Pazartesi
Mankurtlar var olduğu sürece, haklarında şiir de yazılır, hikaye de, roman da… filmleri bile yapılır. Bu aciz kulunuz da, mankurt kafalarla ilgili kaleme aldığı şiirleri sizinle paylaşmak istiyor;

 

Uyanış Ne Zaman?

 

Osmanlı gittiğinden beri muhtacız istiklale!

Orta doğu yanıyor, figan var hane hane.

İslam ülkeleri uyuyor, olanlardan bîgane!

Üç beş çakal dünyayı parsellemiş;

"Müslümanları uyutun, özünü koparın" demiş!

Kalkalım ayağa, tutalım zalimin elini,

Ne duruyorsun? Durdur bu ihanet selini!

Kuvvetlenmek istersen, Kur’an’a döneceksin,

Huzuru, rahatı İslam’da göreceksin.

O zaman sevgi dolu bir dünya bulacaksın.

 

Tüm Zalimlere

 

Akıttığınız kan bir gün zalimleri boğacak.

İslam’ın ayak sesleri geliyor,

Güneş gibi doğacak!

Dünya çıldırdı İslam’ın sesinden,

Zulmün ocağı sönecek Kur’an nefesinden!

Bu nefes ki, birer birer yakar bitirir

Nerde zalim varsa, gayyaya götürür!

Halilleri ateş yakmadı, yakmayacak!

Müslümanlar uyandı, kanları akmayacak!

Âsım’ın nesli geliyor, ufukta,

Kur’an haykırıyor; "Hak daima dorukta”!

 

Eriyip Gideceksiniz!

 

İslam geldi, Müşrik kudurdu;

Osmanlı geldi Haçlı kudurdu;

Türkiye dirildi, Batı kudurdu…

Kudur kudurabildiğin kadar,

Miadınız doldu artık,

Hak geldi şimdi, batıl batar!

Bağırsanız da, çağırsanız da,

Boykot yapıp, anırsanız da…

Türkiye gerçeği buldu artık!

Değil Avrupa, dünya gelse de,

Haçlılar hep birlik olsa da,

Tek bir Türkiye kalsa da,

Batılın dişleri sökülür artık!

Biteceksiniz, biteceksiniz,

Ya Hakka boyun eğeceksiniz,

Ya da eriyip gideceksiniz!

 

Emeğimi Çaldılar

 

Yıllarca aldattılar,

Uyutmak için martaval anlattılar,

Dinden, imandan söz ettiler,

Ülkeye bir çivi çakmadılar.

Emeğimi çaldılar,

İyi niyetimi aldılar..

Ekmek dediler, yemek dediler,

Yetim hakkı yediler,

Sağ dediler, sol dediler,

Milletin ruhunu kemirdiler.

Emeğimi çaldılar,

Kardeşliği aldılar.

Yüze güldüler, arkadan hile yaptılar,

Müslümanız dediler, Şeytana taptılar.

Solcu olduklarını söylediler,

İnsanları sokağa döktüler.

Emeğimi çaldılar,

Yarı yolda kaldılar.

Şucu, bucu, ocu, öcü....

Laflarıyla uyuttular,

Asıl gerçekleri unuttular,

Her birisi köşe başlarını tuttular,

Emeğimi çaldılar,

İnsanlıktan sınıfta kaldılar.

İş yaptırmak için gençleri kullandılar,

Cepleri doldurmak için yalanla pullandılar,

Omuzlara basarak yükseldiler,

Zirve olduk sandılar sonra yuhlandılar..

Emeğimi çaldılar,

Ülkeyi karanlığa saldılar...

 

 

Bir Daha istemiyoruz

 

Ne çok değerler yitirdik,

Başörtü dedik, dindar dedik bitirdik,

İmam hatipleri, meslek okullarını batırdık,

İnsanları fişledik, hapislerde yatırdık,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Başarılı olanları sevmedik,

Hep vurduk, kalplere girmedik,

Darbe yaptık, baskı kurduk,

Vicdanları örmedik,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Vatanseverleri acımadan haşladık,

Fikir üretenleri elimizle taşladık,

Düşünmeyi, üretmeyi dışladık,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Allah diyeni, Kur’an diyeni zararlı bildik,

Terörist dedik, millet defterinden sildik,

Hapislerde çürüttük öcümüzü aldık,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Kardeşi kardeşe kırdırdık,

Dostluğu, sevgiyi rafa kaldırdık,

Kızdıklarımızı üst makama bildirdik,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Televizyonlara ajanlar saldırdık,

Radyolardan dini yayını kaldırdık,

Hadis okuyanı senelerce yıldırdık,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Evlere girdik, susturmak için,

Dini eser okuyana kan kusturmak için,

Basına haber verdik yazdırmak için,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

Milleti yıldırdık böylece,

Cebimizi doldurduk böylece,

Ülkeyi kandırdık böylece,

Bir daha,

Yirmi sekiz şubatlar istemiyoruz.

 

 

Kork Allah’tan Korkmayandan

 

Neden böyle oldu bir bilsek,

Ülkeye hizmet edeni ah bir görsek,

Her taraftan çatlak sesler çıkarak,

Konuşuyorlar; ’Bu ülkeyi nasıl silsek? ’

Tarihi geçmişi var, kökü dünde,

Bu millet yıkılmaz iman var gönlünde..

Her gelen yemiş bitirmiş,

Yetkisi olan almış götürmüş,

Bankayı, devleti, hazineyi batırmış,

"Devletin malı deniz, yemeyen domuz”

Diyerek yetim malına el uzatılmış,

"Dün dündür, bugün bugündür” mantığıyla,

Değer yargıları bir kenara atılmış

"İstersem Çankaya’yı da satarım” diyen,

"Çankaya son kalemiz” diye söyleyen,

İmani duyguları istismar eyleyen...

Bir zihniyetten hayır gelir mi?

Bunlar hiçbir şey bilmiyor,

Ne Allah’tan haberi var,

Ne hukuktan,

Ne gözü yaşarır, ne vicdanı sızlar..

Tek bildiği bir şey var,

Toplumları birbirine düşürmek,

Bu hengamede paraları aşırmak...

Bunlara memleket emanet edilmez,

Çünkü hiç birisi kaz güdemez,

Asıl vatanseverleri sevmezler,

Hizmet edene engel koyarlar,

Olmazsa vatanı soyarlar...

 

 

Sen Kimsin?

 

Sen hakim misin? Savcı mı?

Yoksa siyasetçi mi?

Hukuku da bilmiyorsun, adaleti de,

Adalet buysa, senin yaptığın ne?

Sen hukukçuysan, bu ne?

Ortalığı karıştırma,

Kafaları bulandırma..

Otur oturduğun yerde haddini bil,

Görevini yap, ilme, kültüre eğil..

Demokrasi senin anladığın değil,

Laiklik senin sandığın değil,

Bu mantık senin mantığın değil.

İpleri gererek bir yere varılmaz,

Doğruyla yanlış birbirine sarılmaz...

Kanundan üstün müsün sen?

Yasalara küskün müsün sen?

Bana kendini tanıt sen kimsin?

Dost mu düşman mı?

Şeytan mı? İnsan mı?

Yoksa beyni olmayan hayvan mı?

 

 

Aklın Gerisinde Bir Şey Var

 

Yıkıkları tamir et,

Örenleri kaşane yap,

Gülmeyenleri güldür,

Karanlığı aydınlığa çevir,

Ama olmadı

Bu kadar da yapılmaz ki,

Ne güzel geçinip gidiyorduk,

Çalıyor, çırpıyor,

Günümüzü gün ediyorduk.

Milletin parasını hortumluyor,

Devlete kazık atıyor,

Terörle kafa çatıyor,

Gemimizi yüzdürüyorduk.

Bu adam nereden çıktı?

Bunu asın, öldürün..

Ne demek; tamir et,

Ne anlama geliyor kaşane,

Gülmeyenleri niçin güldürüyorsun?

Karanlığı aydınlatmakla,

Nedir amacın?

Aklının gerisinde bir şey var!

Biz istemeyiz, demokrasi, özgürlük,

Bizim neyimize bağımsızlık, hukuk,

İnsan haklarıymış! ....

Kalkınmaymış...

Dünyada tanınmaymış...

Bırak bunları,

Sen bana; ülke nasıl soyulur,

Nasıl hırsızlık yapılır,

Ahlak nasıl iflas ettirilir,

İnanç, din, manevi değerler,

Nasıl ayak altına alınır....

Onlardan haber ver...

Anayasaymış, baba yasaymış,

Kanunmuş, nizammış...

Geç bunları...

Halkın tercihi mi dedin?

İşte burada dur. Halk kim?

Ne kadarlık cirmi var?

Onun gücü olamaz,

Olsa olsa cürmü var.

O, yenir mi? içilir mi?

Bizim gibi insan mı?

Duyguları var mı?

Ama olsun,

Seçimden seçime yanına gideriz,

Bir iki cilalı laf ederiz,

Kandırırız onu,

Nasıl olsa bir şey bilmez!

Bizim hakkımız ülke yönetmek,

Seçim mi dedin?

İşte bu olmaz.

Seçime gitmeye ne hacet,

Koca koca adamlar var,

Bir ıslık, bir işmar,

Tamamdır iş,

Hele bir de ortalığı karıştırdın mı..

Değme keyfine...

Arada sırada sivri laflar edersin,

Samanın altından suyu yürütür,

Kafaları karıştırır gidersin..

Ülke batmış, yok olmuş,

Terörle başı belaya girmiş,

İnsanları açmış...

Vatan millet Sakarya,

Cebim dolsun, gerisi hep angarya..

 

 

 

Elinizi Çekin

 

Bu ülke, bu insanlar bizim,

Bırakın yakalarını,

Ey karanlık güçler,

Gençlerimizden elinizi çekin.

Yeter kullandığınız,

Sırtlarına binip, yönlendirdiğiniz,

Yeter artık karanlık güçler,

Gençlerimizden elinizi çekin.

Amaç, ilim öğrenmek, aydın olmak,

Cehalete son verip, güzelliği bulmak,

Vatanı kalkındırmak, ileride durmak,

Bıktık sizden karanlık güçler,

Gençlerimizden elinizi çekin.

Sanmayın bu ateş tek birini yakar,

Düştüğü zaman acımaz, her birimi yakar,

Gençlere; ahlak öğretin, ilim verin,

Eline silah değil, kalem verin,

Düşünmeye yöneltin,

Ruhunu yüceltin,

Yeter olduğunuz karanlık güçler,

Gençlerimizden elinizi çekin.