Şiirlerin de dili var, onlar da konuşur. Şiirlerin de bir hikayesi var. Şiirler de mesaj verir. Sosyal olayları en iyi ve en kısa yoldan anlatan edebi türdür şiirler. Bazı sözleri, konuşma metni olarak anlatmak belki insanları sıkar ama şiir olarak söyleyince hem gönle hitabeder hem de duygulu anların yaşanmasına sebep olur. İşte birkaç şiir örneği;

 

Ümmetin Nefesi!

 

Sözünün eri, kararlı, dik duran,

Dünyayı dize getiren, hakkı haykıran,

Senin varlığından, şer odaklar korkuyor,

Hain siniyor, Münafık tırsıyor, Kâfir ürküyor!

Âkif’in istediği Âsım’ın neslisin sen,

Milletin umudu, ümmetin nefesisin sen.

Rabbim sana emanet etti dünyayı,

Zalime göster Hanya’yı, Konya’yı,

Korkma, yılma, çalış, kıyam et,

Tembel olma, yoksa kopar kıyamet!

 

KAZIM ÖZTÜRK

 

 

Hesap Sorulur!

 

İnsana bakınca Hakkı görmeyen,

Kula insanca hakkını vermeyen,

Riyadan, maskeden özünü bulmayan,

İnsanımsılara hesap sorulur!

 

Herkesin içinde gülücükler veren,

Tek başına kalınca sırtını dönen,

Şakşağı, alkışı pek seven,

Riyakarlara hesap sorulur!

 

Samimiyeti içinden atan,

Helal lokmasına haramlar katan,

Yalanla kalkıp, yalanla yatan,

Yüzsüzlere hesap sorulur!

 

Allah’la, Kur’an’la aldatan,

Ülkesine darbeler yapan,

Acımadan bombalar atan,

Hainlere hesap sorulur!

 

KAZIM ÖZTÜRK

 

 

 

Kudüs

 

Kudüs, hak dinlerin ortak sevdası,

Kudüs, peygamberlerin tek davası.

Kudüs, insanlığın kökü, anası,

Kudüs, özümüzün sağlam mayası.

 

KAZIM ÖZTÜRK

 

 

Belanı Bulacaksın!

Dünyayı ateşe atıyorsun, barış katili, terör hamisi, 
Savaşın müsebbibi, İsrail uşağı, vampirlerin abisi!
Aklından çıkarma asla, mazlumdan dersini alacaksın, 
Çok geçmeyecek saltanatın, er geç belanı bulacaksın.

Silinecek haritadan, Amerika kalmayacak yakında,
Vicdanın sıfırlanmış, insanlık eseri yok senin kanında. 
En acımasız zalim, habersizce yok olup gitti anında.
Sen de aynı cezaya çarpılacak, belanı bulacaksın!

Seni sadece insanlar değil, ins, cin taşlayacak eliyle,
Kurt, kuş, tüm haşerat ne varsa tepene inecek bela seliyle.
Gök patlayacak, yer yarılacak, yüce rahmanın nefesiyle.
O zaman kaçacak delik arayacak, belanı bulacaksın!


 

KAZIM ÖZTÜRK

 

 

MISIR VE SUUD’A!


Müslümanı yok sayıp, gavura dost oldunuz,

Kur’ana sırt dönüp, haçla safa buldunuz!

Bugün rahatsınız, yarına varınız var mı?

Şu an abadsınız, yarına kârınız var mı?

Dünyaya meylettiniz, hiç arınız var mı?


KAZIM ÖZTÜRK

 

 

 

 

Ey Nebi!

 

Asr-ı saadet, ne mübarek zamandı,

Adalet, sevgi, muhabbet vardı,

Sahabi seni dinler, sana uyardı.

O günleri çok arıyorum ey Nebi!

 

Peygambersiz İslam icat ettiler,

Sünneti, hadisi düşman ilan ettiler,

Kur’an’ın özünü bozup, talan ettiler.

Sana şikayetim var ey Nebi!

 

Ensar, Muhacir duygusunu yitirdik,

Hicret ve fetih şuurunu bitirdik,

Ümmet ruhunu götürdük.

İyi Mümin olamadık ey Nebi!

 

Sen; "namaz gözümün nuru” diyordun,

Ümmetine bu duyguyu veriyordun,

Namaz kılana cenneti öneriyordun,

Namazsız ümmetin var ey Nebi!

 

Kutsal gecelerde ağladık durduk,

Peygamber adına hurafe uydurduk,

Kurana kılıflar bulduk, kudurduk.

İslam’ı özünden saptıran var ey Nebi!

 

 

Cemaati camilere hapsettik,

Orucu Ramazana hasrettik,

Zekat şuurunu hepten katlettik.

Bozuk Müslüman olduk ey Nebi!

 

Kazım Öztürk