SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Millet Kıraathanesi’nde Söyleşi
25 Ocak 2019, Cuma
Kıraathane uygulaması çok eskilere dayanır. Kıraathane; "Okuma evi” demek. Buralara gelenler, tembel tembel oturup, laf üretmek, dedikodu yapmak yerine bir şeyler okuyup, bilgisini yenilemek, beynini bilemek durumundadır. 

Son zamanlarda mantar biter gibi biten; "kafe” anlayışından çok daha değişik bir uygulama bu; "Millet Kıraathaneleri”. Çarşamba (23 Ocak 2019) günü Konya Kültür Park içindeki "Millet Kıraathanesi”ne uğradım. Kalabalık bir ortam gördüm. Ancak bu kalabalık, boş durmuyor, kitap okuyanlar, ders yapanlar, bir kenarda ilmi sohbet edenler vardı. İlgili hanım kızımızdan, kıraathane hakkında bilgiler edindim. Her çeşit kitabın olduğunu, isteyenin istediği kitabı orada okuyabileceğini, arzu edenin de çay içip kek yiyebildiğini söyledi. Sıcak bir ortam gördüm. Bir kere, aynen kütüphanelerdeki gibi bir sessizlik hakim. Kıraathanede her yaştan, her cinsten, her statüden insan var. 

Konya Millet Kıraathaneleri, Türkiye’de ikinci olarak açılmıştır. İlki İstanbul Zeytinburnu’nda açıldı. Millet Kıraathanelerinde boş durulmuyor dedik. Kitap okuma dışında gençlerle söyleşi de yapılıyor. Belli bir çalışma takvimi oluşturulmuş. Kıraathanedeki yetkili kızımız;

"Hocam isterseniz size de bir söyleşi zamanı ayarlayalım” dedi. 

Bendeniz de;

"Tabii neden olmasın” cevabını verdim. Bunun üzerine;

-"Hocam, Şubat ayı dolu, size Mart ayında uygun bir tarihe yazacağım. Kesin tarih ve saatini ilerde bildireceğim” dedi. İnşaallah Mart ayı içinde burada gençlerle; "Kur’anca Düşünce” konulu bir söyleşi yapacağım. Söyleşi sadece gençlere değil, arzu eden herkese açıktır.        

Bendenizi sevindiren bir başka husus da şu oldu; yetkili kızımızın elinde sadreddin Konevi ile ilgili bir kitap vardı. Tasavvufa meraklıymış. Dedi ki;

-"Hocam, Sadreddin Konevi’yi okurken zorlanıyorum. Bu konuda ne yapmalıyım?” 

Şu karşılığı verdim;

-"Tasavvuf kitapları ve tasavvufi terimlere aşinalık kazanmalısın. Değilse biraz zorlanırsın”. 

Çok güzel bir ziyaret ve çok iyi bir sohbet oldu. Tüm yazar arkadaşların burada söyleşi yapmalarını sağlık veririm. Uygun bir ortam, bakir bir mekan ve bilgiye aç insanlar. 

Bu Kıraathaneler; Kültür dostlarının yeri, buralar irfan sofrası. 

 

Kültür Dostları!

 

Tüm kültür dostu burada toplanmış

Gönül kabesini yapmak istiyor

Hepsi, şiirle, kültürle kodlanmış

Ruh alemine akmak istiyor

Dinle her birinin hikayesini

Ne acılar, ne hüzünler görürsün

Dinle, bak, her birinin gayesini

Kırmızı, siyah desenler görürsün

Hayat bunların içine işlemiş

Hepsinde bora esenler görürsün

Kimini, öyle ve böyle dışlamış!

 

 

İrfan Sofrası!

 

Hakkı konuşarak, sohbeti kıyamlandırmak,

İhsan okulunda, sözü kıvamlandırmak

Ya hayır söylemek, ya da anlamlandırmak

Âlimler içinde, ârifçe sohbet ne güzel!

 

Sohbet ortamında, sevgi çiçekleri açar,

Edip insanlar dili tatlı, inciler saçar.

İrfan okulunda talebe olmak ne güzel,

İhsan sofrasında, dostlarla sohbet ne güzel!

 

Sözlerde; ne riya, ne yalan, ne de maske var,

Satır satır, cümle cümle, kalbe mesaj akar.

Dinleyene zevk verir, konuşan hak’la bakar.

Ârif meclisinde insanca bakmak ne güzel! 

 

İrfan okulunda; insanı dost eylemişler, 

Gönüllere girmiş, ihsanı dest eylemişler,

Gönül Kâbesi’ni fethetmiş, mest eylemişler,

Dost bahçelerinde gül olup açmak ne güzel!

 

İnsanı güzel, hayvanı güzel, dağı güzel,

İrfanî elle beslenen üzümü, bağı güzel,

İlimle örülmüş gönüller ağı güzel. 

İhsanla bakan göz, insanî hayat ne güzel!