SON DAKİKA
Kazım ÖZTÜRK
Aklımızı Terletelim
13 Nisan 2019, C.tesi
Rabbimiz neden; "Düşünmez misiniz?”, "tefekkür etmez misiniz?”, "Akıl etmez misiniz?”…. ifadelerini kullanır? Niçin düşünce ile ilgili ayetler, namaz, oruç, hac ve diğer ibadetlerden daha çok yer alır? Hiç düşündük, aklımızı yorduk mu; Kur’an’daki bütün ayetler hayatımızda karşılaşacağımız, yaşadığımız sürece bizi ilgilendirenler.

Mesela; "borçlandığınız zaman yazın, bir de adil şahit bulundurun…”, "Anaya, babaya öf demeyin”, "Birbirinizle alay etmeyin”, "iyilikte yardımlaşın, kötülükte yardımlaşmayın” , "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” , "yeryüzünde fesat çıkarmayın” , "Dengeyi bozmayın”, "Yalandan kaçının” ,”Hile yapmayın” ,”Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın”…daha birçok ayet! Bu ayetler bizi çepeçevre kuşatmıyor mu? Bize hayatta insani ilişkilerimizin daha düzgün olması için yol göstermiyor mu?

Bu Kur’anî gerçekler ortada açıkça dururken; "kardeşim, Kur’an’ın hükmü geçti” deme lüksü var mı insanların? Veya; "Allah, ahiret işiyle ilgilensin, Onun dünya ile ilgilenme zamanı değil zaman” diyebilir misiniz? Şöyle de diyebiliriz; "Evet tek bir Allah var, Allah’a inanıyorum. Ama Peygamberlere, ahirete, öldükten sonra dirilmeye, cennet ve cehenneme, hesaba, mizana, sırata…” inanmıyorum. Bunlar günümüzün modern anlayışına aykırı. Bunların laiklikte yeri yok…”

Kur’an’da, birçok kavmin, inkarları yüzünden, toplumları terörize etmesi, yalanları, iftiraları, Hakkı, hukuku çiğnedikleri, huzuru ve düzeni bozması sebebiyle helak oldukları anlatılır. Bunlara bakarak kendimize şu soruları soruyor muyuz; "neden o halde insanlar arasında sen ben kavgasına giriyorum?”, "Allah’ı inkâr mümkün olmadığı, peygamberlerin, ahiretin, cennet ve cehennemin hak olduğu, öldükten sonra dirilmenin varlığını niçin kabullenmiyeyim? Deizm isimli bir felsefi akım var. Çocuklarıma, gençlere neden bunun yanlış olduğunu anlatmayayım? İmam hatip liselerinde deizmin yaygınlaştığı saçmalığını ortaya atarak, İmam hatipleri itibarsızlaştırmak isteyenlere niçin itibar edeyim? Kur’an’ıntalimatlarının hayat verdiğini neden kabullenmeyeyim? Ateist olduğunu söyleyenlerin, mutlaka bir tehlike anında Allah’ın adını dilinden düşürmediğini, düşürmeyeceğini bilmemek mümkün mü....”

 

 

Ölüme Hazır mısın?

Gidiyorlar birer birer sevdiklerim,

Aynı sırada oturduğum, bildiklerim.

Selam verip aldığım, tüm gördüklerim…

Ölüm hepimize gelecek bir gün.

 

Birlikte ders çalışıp, yemek yediğim

Okul havasını teneffüs ettiğim,

Yokluklar içinde tahsile gittiğim…

Ölüm bizlere de gelecek bir gün.

 

Ağladığımda ağlayan ve de gülen,

İnsanlara hizmeti ibadet bilen,

Gözü bozulan, sağlığından olan…

Ölüm herkese gelecek bir gün.

 

Garantimiz var mı söyle, hiç burada?

Bakalım şimdi kimler vardır sırada?

İyi yaşayanlar, sevinir orada,

Ölümü de öldüreceğiz bir gün.

 

Saniye, belki salise geçmeyecek,

Bir sevdiğimiz daha toprağa girecek,

Toprak ona belki Cennet olacak,

Adam gibi adam olursak bir gün.

 

Dün güldüğümüz, merhaba ettiğimiz,

O dipdiri elimizle tuttuğumuz,

Sevinerek yanlarına gittiğimiz,

Dostlarımız da ölecekler bir gün.

 

 

Ne eller var şimdi ve ne de kitaplar,

Hayal oluyor, o bitmeyen hitaplar.

Çalışmalar, terlemeler ve bîtaplar,

Sona erecek, sıfırlanacak bir gün.

 

Garanti diye bakma hiç, bu dünyaya

Sarılma; faniye, batıla, hülyaya,

Uyanık ol, kendin kaptırma rüyaya,

Rüyadan uyanacaksın mutlak bir gün.

 

Her doğan ölüyor ve ölecek bir gün,

Dünyalıklar dünyada kalacak bir gün,

Herkes taş musallada olacak bir gün,

Dünyada ektiğini bulacak birgün.

 

Ölüm güzel olur mu bu halimizle,

İnsanları acıtan şu dilimizle,

Hakk’a kafa tutan pürmelalimizle,

Nasıl varırız Hakka bu ahvalimizle?

 


 

Şükretmez misin?

 

"Neden böyle?" deyip, sakın ağlama

Kadere karşı karalar bağlama,

İki gözün görüyor bilmez misin?

Bu hale binlerce şükretmez misin?

Elin tutuyor, aklın eriyor ya,

Düşüncen yerinde, dil dönüyor ya

Kalp, rahatça çalışabiliyor ya,

Bunlara binlerce şükretmez misin?

 

Hiç kalkamayıp da, yürüyemesen,

O iki dizinle de gidemesen

Beynin felç olsa, hiç anlamasan

Bunlara binlerce şükretmez misin?

 

Yatalak olup, yatağa bağlansan

Gece gündüz; "ah, vah" edip ağlasan

Eşler, dostlarla yürekler dağlasan

Yine bu haline şükretmez misin?

 

Akşam yatıp, sabah da kalkıyorsun,

Yemeğin yiyip, nefes alıyorsun,

Düşünüp, hayallere dalıyorsun…

Bunlara sayısız şükretmez misin?

 

Baban, annen tanıyabiliyorsun,

Konuşulan, anlayabiliyorsun,

Eksiğini tamlayabiliyorsun.

Bunlara hesapsız şükretmez misin?