SON DAKİKA
İbrahim Arıcı
Dolandırılıyoruz
18 Şubat 2019, Pazartesi
Tarihin her döneminde birilerinde kolay para kazanma sevdası mutlaka olmuştur. Kimileri meslek edinmiş, kimileri alışkanlık, kimileri aileden görmüş ve nihayetinde dolandırıcılık neredeyse bir sektör haline gelmiş. Artık dolandırma işleri tek kişiyle değil genelde ekipler tarafından yapılıyor. Yakın geçmişimizde en büyük dolandırıcılık şekli eve gelen pazarlamacı tiplerin tencere, tava hediye edip ardından yüklü miktardaki senetleri özellikle hediyeyi duyunca kendinden geçen ablalara imzalatmasıyla gerçekleşiyordu. Yine yakın zamana göz atarsak en çok dolandırıldığımız alanlardan birini de araç satışlarında yaşadık. Noterden satışını verdiğimiz araçlarla birlikte adamlar para getirmeye gitti ancak bir daha gelmedi, ne aracımız, ne paramız… Her iki şekilde yasal işlemler tamam olsa da mağdurların yıllarca adliye koridorlarında hak aramalarıyla geçti hayatları. Artık günümüzde bu işler değişti. Dolandırıcıları göremez olduk. Bu işlerde kolaylaştı. Dolandırıcılar bizimle direk muhatap olmuyor artık. Telefondan ve internetten hallediyorlar işlerini. "Hırsıza kilit olmaz” diye bir atasözü var. Gerçekten onlarda çağa ayak uyduruyor, çağın gerektirdiği ve gündemin en taze konuları üzerinden bizleri soymaya devam ediyorlar. Yıllarca terör örgütlerinin adıyla telefondan talimat verip profesöründen, emeklisine, işçisinden, memuruna kadar kimleri kimleri dolandırdılar. Cuma mesajı gibi emniyetten sürekli mesajlar geliyor ancak biz dolandırılmaya devam ediyoruz. Tabi bunun toplumsal ve psikolojik boyutu mutlaka araştırılmalı. Parasını dolandırıcılara yatırmaya giden amca ve teyzeleri gerçek polis bile ikna edemiyorsa bu araştırma es geçilemez. Son dönemlerin yine moda dolandırma yöntemlerinden biri de kişi, vakıf, kurum ve makamların kullanılma yöntemi. Falan vakıftan, falan dernekten geliyoruz diyerek insanların güvendiği isimlerin kullanılmasıyla paralar alınmaya devam ediliyor. Tabi bunlar küçük vurguncular. Birde büyükleri var bunların. Tosuncuklar var mesela. Tosuncuk dediğime bakmayın adam öyle bir vurgun yaptı ki ömrü boyunca tosun yese yeter ona. Bunların jetleri var, zincircileri var bilmem neyi var. Bunlar vurdu mu hayatımızı karartan tipler. Büyük vurguncular bizim zaafımızı iyi biliyorlar. Kolay para kazanmayı arzu ettiğimizi, çalışmadan bir koy-üç al yöntemiyle daha rahat para kazanma iştahımızın hep kabarık olduğunu iyi biliyorlar. Halbuki kolay paranın içinde haram olacağını da bilmemiz gerekmiyor mu? Çalışmadan, üretmeden, kim kime para verir? Dikkatli olmalıyız. Yeni yöntemler geliştiriyorlar, yeni tipler türüyor. Her yanımızda varlar. Elimizdeki telefonda varlar, girdiğimiz internette varlar. Korkmamalı, tedirgin olmamalı, teyit ve istişare etmeden asla kararlar almamalıyız. Yoksa bizi daha çok soyarlar. Biz kolaya kaçmadan helalinden kazanmanın yoluna bakalım, paramız varsa da cebimizde kalsın. Eyvallah…