SON DAKİKA
Uzm. Cemil Paslı
YA TOZU DUMANA KATACAĞIZ,YA DA TOZU DUMANI YUTACAĞIZ
29 Nisan 2015, Çarşamba
Cuma ve Cumartesi  Günleri  Sadam ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Gençlik Çalıştayları’nın ikincisine müzakereci sıfatıyla Konya Platformu Derneği adına katıldım.
Çalıştayın başlığı ‘Gençlik ve Toplumsal Değişim’ idi.
2 gün boyunca çok değerli insanlar görüş ve düşüncelerini paylaştılar.
Sonuç bildirgesini Doç. Dr. Metin AKSOY kamuoyuna açıkladı.
3.  Çalıştay Eylül ayında düzenlenerek seri tamamlanacak inşaallah.
2 günlük çalışmanın sonuna doğru yaptığım müzakerelerin özetini siz okuyucularımla paylaşmak isterim.
Gençlik;hem çocukların hem de yaşlıların özendiği,gıpta ettiği ömrün en önemli zamanı.
Dolayısıyla Kamu,Yerel Yönetim ve STK lar tüm çalışmalarının merkezine gençliği koymalılar.
1683 Viyana başarısızlığından bu tarafa gelişen savunma refleksimiz ve kendimize güven eksikliği miz devam ediyor.
Bu sebeple Allah’ın kullarına ikramları olan teknolojik buluşları geçmişte  hep tehdit olarak gördük,hala da tehdit olarak görmeye devam ediyoruz.
Dün tehdit Televizyon idi bu gün internet, face,twitter v.s.
Bu mağlubiyet ve kendine güvensiz durumdan bir an evvel kurtulup daha çok çalışmalı internet ve Tv. nin içeriğini olumlu şeylerle doldurma çaba ve gayreti içerisinde olmak zorundayız.
Güzel bir söz var;‘Al kaşağıyı gir ahıra daralan çıksın.’
Kuran’ı Kerim; ‘’Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak tırnaklarıyla kıvılcımlar saçan, sabah erkenden baskın yapan ve orada tozu dumana katarak düşman topluluğunun içine dalan atlara andolsun ki,(Adiyat,100/1-5) ayetleriyle tozu dumana katanlar üzerine yemin ediyor.
Ne mutlu o koşturanlara,
Yazıklar olsun boş duranlara.
Rabbimiz ilmin ve teknolojinin son sınırını eşyanın göz açıp kapayıncaya kadar bir yerden bir yere nakledilmesi olarak anlatıp bu buluşu ‘ilim sahiplerinin(Kendisine Kitap'dan ilim verilen bir kimse: “Gözünü açıp kapamadan o tahtı sana getireyim” dedi. Süleyman tahtı önünde yere konmuş görünce: “Bu, şükür mü edeceğim yoksa nankörce mi davranacağım diye beni sınavdan geçirmek isteyen Rabbimin bana yönelik bir lütfudur. Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, yüce Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve bağışı karşılıksızdır” dedi.Neml,27/40)
Bu gün sadece bilgiye dayalı 54 kişinin çalıştığı whatsapp’ın marka değeri 19,4 milyar dolar iken, 19.341 kişinin çalıştığı,271 Uçağa sahip Türk Hava Yolları’nın marka değeri 4,5 milyar dolardır.
O halde bilgiye yatırım yapacağız ve daha çok çalışacağız
Peygamberimiz;" İnsanlar, aralarında soylu ve binmeye elverişli bir tek deve bulmakta güçlük çekeceğin yüz deve (lik sürü) ye benzer."( Buhâri, Rikak 35 ; Müslim, Fedâilu's-Sahâbe 232; Tirmizi, Edeb 82; İbn Mâce, Fiten 16. Ahmed b. Hanbel, II, 7, 44, 70, 88, 109, 121, 122, 123. 2. Sebe' suresi (34), 13 3. Sad suresi (38), 24 4. Vâkıa suresi (56), 13-14 5. Kurtubî, Tefsir, XIV, 277) sözüyle insanların eğitiminde 100 kişiden bir kişiye dikkat çeker.
Eğitim sistemimizde Selçukluların Nizamiye Medreseleri,Osmanlının Enderun’da yaptığı gibi 100 den birisi keşfedip özel yetiştirerek her konuda toplumun önüne yerleştirmek gerekiyor.
Mehmet Akif Ersoy merhum;
‘’Şunu öğretti ki İngiltere tahsîli bana:
Milletin, memleketin böyle sefîl olmasına
Bir sebep varsa, havâssın geriden bakmasıdır...
Yoksa, Şark’ın bu zekî unsuru her feyzi alır.
Müslümanlık gibi, mâhiyyeti cidden yüksek,
Sonra, vicdanları bir nefhada tehyîc edecek,
Dîn-i fıtrîdeki bir milleti irşâda ne var?
Daha yüksek mi aceb Şark’ı ezen fıtratlar,
Kàbiliyyetçe? Hayır, ben buna aslâ kanmam.
Adam ister yalınız etmeye bir kavmi adam!
Doğru yol işte budur, gel, diye sen bir yürü de,
O zaman bak ne koşanlar göreceksin sürüde!’’
Sözleriyle bahsettiği üzere,‘üstün yetenekli çocukların’ özel eğitildiği ve devletin,yerel yönetim ve STK’Nın tüm kilit noktalarına yerleştirildiği bir aktif topluma bir an önce dönüşmeliyiz.
Evet bir miktar toz yutmaya devam edeceğiz,ama çaba ve gayretle en öne geçerek toz ve dumanı kaldıran biz olacağız inşallah.
Dünya’nın gittiği tek yol var ve biz o yolda ilerlemek zorundayız.
Tarihin bize çizdiği misyon bu ;
Ya tozu dumana katacağız,
Ya da tozu dumanı yutacağız.