SON DAKİKA
Yılmaz Altunsoy
ABD, İran Kartı İle Rusya’yı Vuruyor…
04 Şubat 2016, Perşembe

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ne güzel de söylemiş;
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
 
Gerçekten insanoğlu yaşadıklarından, tecrübelerinden ders ve ibret alsaydı, tarih tekerrür etmez, adeta bumerang gibi aynı noktaya dönmez, hep daha ileriye giderdi.  Ama insan neslinin bitmek tükenmek bilmez hırsı ve kendi dışındaki milletlere egemen olma arzusu, hep hazin sonları ihzar etmiştir.
Ruslar’ ın bir türlü elde edemediği kızıl elması olan sıcak sulara inme arzu ve hevesi, Birinci Dünya Savaşı sonunda Büyük Rusya İmparatorluğu’ nun çökmesine ve Bolşevik ihtilaline zemin hazırlamış, akıllanmayan Ruslar Afganistan üzerinden sıcak denizlere inmeye çalışırken de, SSCB dağılma sürecine girmiş ve Rusya iyiden iyiye kendi içine çekilmişti.
Son on yıl içinde petrol ve türevleri fiyatlarındaki artışa dayalı olarak ekonomisi rahatlayan, ama bu durumu halkının refahını artırmak için kullanmak yerine, silahlanmaya ve emperyal emeller peşinde koşmaya harcayan Rusya; önce Osetya’ yı bombaladı, sonra Kırım’ ı oldu bitti ile ilhak etti ve şimdi de kendi sınırlarının çok ötesinde bulunan Suriye’ de aktif ve güce dayalı bir strateji izlemeye başladı. Ancak tarih; dünyada ekonomik anlamda rekabetsel avantajı elde edemeyen ya da elde ettiği dönemsel ekonomik gücü, kalıcı hale getiremeden sınırları dışında egemenlik alanları yaratmaya çalışan ülkelerin, en acımasız sonuçları ile yüzleştiği, yüzlerce hazin örnekle doludur…
Ruslar millet olarak daha az strateji üreten, kısa zamanda sonuç almak isteyen, fırsatı bulduğu anda hemen faydaya çevirmeye çalışan bir millet. Ancak batı öyle değil. Batı; Rusların ne 2007 deki Osetya saldırısını, ne 2014 deki Kırım’ ın ilhakı ile sonuçlanan Ukrayna krizini, ne de Putin’ in Suriye’ deki saldırgan tutumunu görmezden gelmiş değil. 
Tek bir kurşun atmadan Rusya’ ya ders vermenin gerekli ve hatta zorunlu olduğunu bilen batılı stratejistler, Rusya’ nın yumuşak karnının ekonomisindeki tek düzelik ve dışa bağımlılık olduğu gerçeğinden hareket ederek, stratejilerini biraz zamana yaymanın, daha etkin sonuçlar doğuracağının farkında olarak, kısa vadeli planlarını işleme koymakta gecikmediler. Tek kurşun atmadan Rusya’ yı mağlup etmenin en önemli adımı, ekonomisi büyük oranda petrol ve doğalgaza bağlı olan ülkeyi, petro-dolar kartı ile vurmaktı ve şu anda bu plan uygulamaya konuldu. Çok değil, Ruslar’ ın Kırım’ ı ilhak ettiği Haziran 2014 de 115 Dolar olan petrolün varili, şu sıralar 30 Dolar bandına geriledi. Yapısal olarak bozuk olan, petrol-silah ve kereste dışında bir şey üretmeyen Rus ekonomisi, bu duruma daha ne kadar dayanacak hep birlikte göreceğiz. Ünlü ekonomist Ermolenko, 2016 yılını Rusya için iflas yılı olarak gördüğünü ilan etti bile. 2016 yılı bütçe gelirlerine maliyeti 20-25 Dolar olan petrolün, varil fiyatını 50 Dolar olarak koyan Rusya’ nın, yüzde 30’ lara dayanan enflasyon ve Dolar karşısında aşırı değer kaybeden Rublesi ile Suriye’ de daha ne kadar süre kalabileceğini hep birlikte izleyeceğiz.
ABD’ nin her zamankinden fazla petrol üretmeye başlaması, Suudi Arabistan’ ın üretimi artırma yönünde karar alması, 2018 den sonra dünya pazarlarına başta İsrail, Azerbaycan, Irak, Türkmenistan ve Avustralya’ nın petrol ve doğalgaz üreticisi olarak girecek olmaları, Çin ekonomisindeki durgunluk işaretleri ve son olarak da ABD tarafından İran’a uygulanan ambargoların, bir gecede hiç beklenmedik bir hızlılıkta kaldırılmış olması sonucunda, ilk etapta günde 500 bin varil, sonraki yıllarda ise günde 3 milyon varilden fazla petrol üretmeye hazırlanan İran hesaba katıldığında, petrol fiyatlarının 2016 yılı ilk yarısında 20 Doları görebileceği ve bunun da Rusya’ nın iflası anlamına geleceğini şimdiden görmek mümkün…
Ne demiş ünlü savaş stratejisti Sun Zi; "Savaşta asıl hüner her muharebeyi kazanmak değildir; Düşmanı daha savaşmadan mağlup etmektir”…