SON DAKİKA
Yılmaz Altunsoy
ABD Sona Doğru…
22 Kasım 2016, Salı
Son yedi yüz yıllık (1300-2000 tarihleri arası)tarihe baktığımızda dünyanın, beş yüz yılının necip Türk Milleti tarafından kurulmuş olan Osmanlı İmparatorluğu’nun, daha sonraki yüz yılının İngiliz Krallığı’nın ve son yüz yılında ABD’nin liderliğine sahne olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Osmanlı Hanedanlığı, dünyaya en uzun ve en görkemli liderliği yapmış ülke unvanını elinde bulunduruyor ve bu rekor hiçbir zaman egale edilemeyecek… 
Yüz yılımızın dünya lideri olan ABD, süratle sona doğru yol alıyor. İki yüz elli yıllık tarihi geçmişine rağmen, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya siyaset sahnesine çıkan Amerika, dünyanın liderliği fonksiyonunu bir yüzyıl bile devam ettiremeyecek gibi gözüküyor.

Dil, din ve ırk olarak birbiri ile ortak yönleri son derece az olan, ekonomik refahın paylaşımı sayesinde bir arada yaşamaya şimdilik devam eden elli iki devletçikten müteşekkil olan ABD’ yi bekleyen çok önemli sorunların varlığı ve bu sorunların baş edilemez boyutlara ulaşmasının tabi neticesi olarak, ABD’ nin çok değil belki on beş ya da yirmi sene zarfında parçalanacağı öngörüsü, sadece bizim tarafımızdan değil, uluslararası ekonomistler ve stratejistler tarafından da dile getirilmeye başlandı.

Uluslararası Yahudi lobisi, geleneksel cumhuriyetçi adayları destekleme politikalarının aksine olarak, bu seçimde açıktan demokrat Clinton’ u destekledi ve ciddi bir seçim yatırımı yaptı. Ancak, bizim Fetöcüler gibi, Siyonistler de yanlış ata oynadı. Amerikan halkı, yaklaşık yüz yıldır ABD menfaatine politikalar üretmek yerine, dünya siyonizminin çizdiği doğrultudan çıkamayan ve adeta siyonizme esir olan, yerleşik politikaları reddetti ve sıra dışı bir aday olan Trumph’ ı iktidara taşıdı. Amerikan halkı, refahın getirdiği sarhoşluk ve egoizmin etkisinden yeni yeni kurtulmaya başladı ve kralın çıplak olduğunu ilan etti. Halk ilk defa; " Bizim, vergilerimizle finanse ettiğimiz anlamsız körfez harbi vs gibi işlerle ne işimiz var, arz- mevud bize mi vaad edildi ki otuz senedir Ortadoğu bataklığından bir türlü çıkamadık. Bu saçma sapan işlere harcanan onlarca trilyon doları, artık eskimeye yüz tutmuş şehirlerimize ve alt yapımıza harcamak yerine, ne diye elin Yahudisi için harcıyoruz…” sorusunu yüksek sesle sormaya başladı.

Evet, ABD dağılma yolunda hızla yol alıyor. Bunun elbette hem zahiri, hem de kader planında sebepleri bulunmaktadır.

Zahiri sebeplere baktığımızda ilk göze çarpan, ABD’nin artık sürdürülemez boyutlara ulaşmış olan dış borç stokudur. ABD, 2015 verilerine göre dünyanın en fazla dış borcu olan ülkesidir. Toplam dış borç stoku, 19.2 trilyon Doları bulan ABD’ de, kişi başına düşen borç miktarı elli beş bin Doları aşmaktadır. Bu durum sürdürülebilir değildir ve Amerikan halkı bundan ciddi anlamda rahatsızdır. Türkiye’ nin kişi başına düşen dış borcunun sadece beş bin Dolar civarında olduğunu düşündüğümüzde, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır.

Ayrıca ABD, gelir dağılımı olarak da dünyanın en gayrı adil ülkelerinden birisi konumundadır (ABD Gini katsayısı 0,49 dur). ABD’ de milyarlar içinde yüzen bir kesim olduğu gibi, sokaklarda yatan "homless”ların yani evsiz Amerikalıların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Öte yandan, giderek artan yabancı düşmanlığı, kültür ve medeniyet çatışması, ABD’ de sosyal dokuda onulmaz yaralar açmaktadır.
Ayrıca, Yahudi sermayesi bu son seçimlerin ardından süratle ABD’ den Çin’ e kayacaktır. Bu sermaye transferi, çöküş ve dağılma sürecini hızlandıracak, toplumsal kargaşalara meydan verecek ve eyaletlerden gelecek bağımsızlık talepleri çığ gibi artacaktır. Nitekim, başkanlık seçimlerinden sonra, Californiya eyaletinden ayrılma sinyalleri gelmiş ve ilk defa eyaletlerin bağımsızlığı dünya gündemine oturmuştur.
Kader planında ise fazla söze hacet yok… Zulüm ile abad olunmaz, zalimin zulmü ilelebet temadi etmez. İlahi murad, İslam medeniyetinin yükselmesi yönündedir, mevsim bizim lehimize dönmüştür. Hadiseler iyice ve sağlıklı bir şekilde analiz edilirse, bu husus açıkça görülür (hadiselere madde perest bir gözle bakmayıp, iman gözü ile bakılırsa bu hakikat bedahet derecesinde görülebilir). 
ABD dağılıyor, AB hiçbir zaman tek devlet olamadı ve orada da yaprak dökümü çoktan başladı. Bizim tarafta ise İttihad-ı İslam’ ın beşaretleri ve işaretleri gün geçtikçe zuhur ediyor. Ne demişti bir büyük Üstad; " eğer biz doğru İslamiyet’ i fiillerimizle gösterebilsek, diğer dinlerin tabileri de fevç fevç İslamiyet’ e dahil olacaklardır…” inşallah o güzel günleri hepimiz göreceğiz….