SON DAKİKA
Recep ÖĞÜTÇÜ
Teröristle Aynı Safta Olmak
25 Şubat 2017, C.tesi
Referandum sürecinde hayırcıların işi daha zor. Teröristlerle aynı safta olmanın handikabını, acısını, sancısını, ikilemini hep vicdanlarında hissedecekler, rahatsız olacaklar.
    Şu anda birbiriyle dayanışma içinde olan PKK, PYDE, DHKP-C, DEAŞ ve FETÖ gibi tüm terör örgütleri hayır cephesinde yer alıyorlar. Aynı safta yer alan CHP ve RP gibi köklü partiler, referandum süreci boyunca hep kendilerini savunmak zorunda kalacaklar.
    Evet, terör örgütleri ve onların uzantısı partiler, canhıraş bir şekilde hayır diyeceklerini açıkladılar. Burada düşünmeden edemiyoruz: Bu terör örgütlerinin  "hayır” dediğinde hayır olabilir mi? Bunların safında olan diğer köklü partiler çıkıp bu millete ne diyecekler? 
   Benim aklımın, havsalamın almadığı bir husus da; apayrı dünya görüşleri olan iki partinin, CHP ile RP’in ayını safta, aynı cephede buluşması, Erdoğan karşıtlığında birleşmesi. Bu kadar savrulmayı, bu kadar bencilliği, Erdoğan varsa ben yoğum söylemini, küçük olsun benim olsun anlayışını anlayamıyorum. "Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca” diyen Karacaoğlan gibi "benim olmayacak bir cumhurbaşkanlığı sistemini asla istemem” diyen bir grup geçmişini de inkar ediyor demektir. Geçen haberlerde gördüm,  teşbihte hata olmasın, özür dileyerek söylüyorum, çocuğunu öldürüp boğaz sularına atan zalim anneye benziyor bugünkü RP’in düştüğü konum.
    Evet, CHP ve RP birbiriyle kan uyuşmazlığı olan iki parti. Bu iki parti 1974 yılında koalisyon ortağı oldu, kurdukları hükümet bir sene yaşayabildi. Anlaşılan bugünkü RP kendi ipini boynuna geçiriyor. Böyle giderse RP’nin yüzde birlik oyu yüzde sıfırlara düşecek. Ben isterdik ki benim duygularıma tercüman olan ikinci bir parti müsbet muhalefet olarak hep kalsın, hep yanlışlara fren olsun, güzel yapılanlara da destek olsun, iyiye-doğruya teşvik etsin.
   CHP’nin hayır demesini çok doğal karşılıyorum. Çünkü CHP’nin isminde halk olsa da halktan korkan bir parti. Son altmış senede hiçbir zaman asker desteği dışında halkın oyuyla tek başına iktidara gelememiştir. Çünkü bilirler ki CHP zihniyetinde bir insan bu dünya görüşüyle hiçbir zaman bu topraklarda yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olamayacak. Yani cumhurbaşkanlığı makamını hep sağ  ve milli görüşlü insanlar dolduracak bundan böyle. Pekiyi, CHP’nin hiç şansı yok mu? Elbette var, bu milletin milli ve manevi değerlerine bağlı bir insanı cumhurbaşkanı adayı olarak gösterirler ve onun arkasında dururlarsa, bu aday da karizmatik bir lider olursa, CHP de iktidar olabilir, CHP’li biri de Cumhurbaşkanı olabilir.
     Tekrar ediyorum, RP’nin durumu, konumu daha bir garip. Yıllarca Merhum Erbakan Hocamız tek başlılığı savunmuş, kurduğu ilk partisinin (MSP’nin) beyannamesine başkanlık sistemini koymuş. Bakıyoruz, onun varisi olduğunu iddia eden bir partinin müntesipleri "hayır” diyeceklerini, yeni cumhurbaşkanlığı sistemine karşı olduklarını açıklıyorlar. Bu durum büyük bir savrulmadır. Erbakan Hocamızın sevgisiyle büyümüş bir hoca olarak RP’nin bu duruşundan şahsen rahatsız oldum.
    Ben isterdim ki, aynı kökten gelen, aynı ideolojik görüşleri savunan, aynı milli ve manevi değerleri paylaşan partiler, gruplar ve insanlar bir araya gelsin, bu millete güvensin ve güçlü bir yürütme ortaya çıksın. Koalisyon dönemleri sona ersin, kuru particilik, sen-ben kavgası bitsin. İslam kardeşliği bunu gerektiriyor.