SON DAKİKA
Alaettin EKİZER
Toplumun DNA’sı İle Oynanırsa…
26 Şubat 2018, Pazartesi
Gün geçmiyor ki kadına şiddet ve cinsel istismar haberleriyle yüreğimiz yanmasın.

Yetkililer bir kısım tedbirler alsa da suçlarda azalma değil, artış gözleniyor.

Zira alınan tedbirler, "suçun nedenlerini ortadan kaldırmak”tan çok, ceza, polisiye tedbir, korkutma ve caydırma eksenine sıkışmış durumda.

Ceza ve polisiye tedbirler elbette olacaktır. Ama "suçun nedenlerini” anlamadan, suç ortadan kaldırılamaz. Suçları birbirinden bağımsız düşünmek ve çözmek de mümkün değildir.

Hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık, uyuşturucu kullanımı, tefecilik, ırza geçme ve burada sayamadığımız "her suç türü gittikçe yaygınlaşmaktadır.”

Neden bu duruma geldiğimizi "soğulamadan hiçbir sorunumuza kalıcı çözümler üretemeyiz.”

O halde "temel mesele”yi tespit etmek zorundayız.

Temel mesele, "bu toplumun tarihi, milli ve dini kodlarıyla oynanmış olmasıdır.”

Son asırda bu topluma uygulanan, "batılı anlayış insanımızı mutlu etmemiştir.”

"İnsanımızı dünyevileştirmiş, toplumsal birliktelikten çıkar odaklı ferdiyetçiliğe savurmuştur.”

"Her iki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor”sa aile müessesesi iflas etmiş demektir.

"Aile müessesesi iflas etmişse”, çocuklarımıza "temel değer eğitimi” vermek mümkün değildir.

Bu durumda gelecek nesli eğiten ya sokaktır, ya da kitle iletişim araçları.

Kitle iletişim araçlarının "kar ve reyting uğruna, her türlü şiddet içerikli ve cinsel duyguları istismar eden yayınlar” yaptıkları malumdur.

Televizyonlar bununla da kalmayıp, yayınladıkları "dizi ve filmlerde toplum değerleriyle bağdaşmayan, sapık ilişkileri konu aldıkları gözlenmektedir.”

Yayınları ile toplumda "ahlaki aşınmaya” neden olmamışlar gibi, bu suçları en çok kınayan da onlardır.

Asıl suçlu bu yayınları yapanlar, suç işleyenler ise onların azmettirdiği mağdurlardır aslında.

Demem o ki; insanı yaratan "Allah, yarattığı kulunun nasıl mutlu olacağını en iyi bilendir.”

Kur’an’ı da bunun için göndermiştir.

"Kur’an’ın rehberliğine sırtımızı döndüğümüz” sürece hiçbir sorunumuza çözüm üretemeyiz.

Toplumu "tarihi, milli ve dini kodları” ile değil de "batı anlayışı ile yönetmeye” başladığımızdan bu yana"toplumumuz da batılılar gibi suç ve suçlu üretmektedir.”

Son yüz yıldır, insanımızın dini duyguları ve Allah korkusu zayıflatıldı.

Toplumun DNA’sı ile oynandı.

"Allah’a hesap vereceği bilincini yıkarsanız, geride insan değil, canavar kalır.”

Canavar da her türlü suçu işler…