SON DAKİKA
S. Mücahit İYİYOLBULAN
Takınak şövalyeleri!
28 Haziran 2016, Salı
  Antropolojik kazılarda bir iskeletin kadına ait olduğu, ya pelvis kemiğinden ya da boynunda ki kolyelerden anlaşılır. Avlanma yasağı kavramının henüz icat edilmediği dönemlerde hayvan diş ve kemiklerini yontarak süslenen kadınlar, altının icadıyla beraber "Süslenin püslenin ekonomiye can verin” kampanyasına katılmışlardır.

Mevlana’nın "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” felsefesini, sürekli yenilenen saç modelleriyle yaşatmaya çalışan kadınlar artık ya olduğu halden memnun olsunlar ya da memnun olacakları bir hale bürünsünler. Düz saçlı olan kadınların perma yaptırması, kıvırcık saçlı olanlarınsa saç ütülemesi, koyu renk saçların açık, açık tonda olanların koyu renk boyatma tercihleri, kadınların içinde bulundukları mevcut durumu beğenmediğinin göstergesidir.

Yazılı olmayan toplum kanunlarına örnek olarak kadın süslenmelerini gösterebiliriz. Kulak memesini delip halka takmak toplum tarafından kanıksanıp, bu işi ağrısız yapan esnaflar bile üretebilirken, yine başka bir organ olan burnu deldirip aynı büyüklükte bir halka taktırmak toplum tarafından dışlanma konusu sayılmıştır. Bu toplumsal tercihin oluşmasında en büyük etken küpeyi bulanların hızmadan daha iyi reklam yapmasıdır. Yeni aldığı küpeyi göstermek isteyen tesettürlü kadınların ikindi oturmalarında havanın sıcak olmasını bahane edip eşarbını açması da bu reklama dahildir.

Toplum olarak süs konusunda birlik sağlayan insanlar küresel anlamda tam bir konsensüse varmış değillerdir. Ekvator kadınlarının dudaklarına geçirdikleri kasnaklar oğlak dönencesinde yaşayan erkeklerin yüzünü buruştursa da, Afrika yerlileri için kadınları cazibe haline getirmiş durumdadır. Çingenelerin kulağa taktıkları güller de modernliğini hala kaybetmemiş süslenme araçlarındandır. Değil kıtalar ve ülkeler arası, bazen aynı ülkede bile dönemden döneme değişen süslenme tercihlerine şahit oluyoruz. Sararmış dişlerden şikayetçi olan Türk toplumu bir dönem dişlere takılan sarı kaplama altınları güzellik olarak saymıştı mesela. 
Gördüğü her eşyayı dantelle bezeyen kadınların kızları, gördükleri her organı takma materyallerle bezemiştir. Tırnak üstüne yapıştırılan takma tırnaklar, kirpik üzerine eklenen takma kirpikler ve saç uçlarına eklenen kaynaklar, sağlam organların da nasıl proteze mahkum edildiğini gösteriyor bizlere. Gariptir kaşın üstüne takma kaş yapmayı akledemediklerinden, olan kaşı tamamen kazıtıp boya kalemleriyle kaş yapmak da yine süslenme adına yapılan işlerdendir. 

Bireysel zerafet olarak başlayan süslenme zamanla toplumsal bir zafiyet haline dönüşmüş durumdadır. Kozmetik, boya ve inci boncuğun esir ettiği vücutlar sadece aynalara düşen görüntüyü plastik kalıplarda dondurmaktır. Bir kemikle başlayan süslenme artık vücutta el değmedik yer bırakmamıştır. Bütün bunlara rağmen sevindirici tek yön ise, kapitalizmin "metro seksüel erkek”  tanımlamasının bu topraklar üzerinde tutmayıp hala nasırlı ellerin tercih ediliyor olmasıdır.